7 Mart 2014 Cuma

Netaş, 2013 yılında kârlılığını korudu-Yılmaz Parlar

Netaş, 2013 yılında kârlılığını korudu.

Türkiye’nin lider sistem entegratörü Netaş; teknoloji, inovasyon ve ArGe’yle büyümeye, ülkemize katma değer yaratan projeler gerçekleştirmeye devam ediyor. 2013’te birçok başarılı çalışmayı hayata geçirerek 2014’e daha fazla entegrasyon projesiyle giren Netaş, kârlılığını korudu. Sistem entegrasyonu satış gelirlerinde 50 milyon dolarlık artış sağlayan Netaş’ın, 2013’teki toplam satış gelirleri %8 oranında artarak, 332 milyon dolara ulaştı. Geçtiğimiz yıl insan kaynağı ve diğer yatırımlar için 4 milyon dolar yatırım yapan Netaş’ın, kira ve taşınma giderleri hariç Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr Marjı (FAVÖK) 14,8 milyon dolar oldu.


Netaş’ın 2013 yılı finansal sonuçlarını ve bu sonuçların elde edilmesini sağlayan projeleri paylaşmak üzere düzenlenen basın toplantısına, Netaş CEO’su C. Müjdat Altay ve Netaş CFO’su İlker Çalışkan katıldı. Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, “2013’te yaptığımız uzun vadeli yatırımların kârlılığa etkisini, 2014 ve 2015 yıllarında göreceğiz. 2014’te hedefimiz, cirodaki sistem entegrasyonu projelerinin payını düzenli biçimde artırmak. Netaş, bir ülkenin özgürleşmesinin teknoloji üretiminden geçtiği inancıyla, küresel teknoloji markası olma hedefi doğrultusunda yoluna devam ediyor.” dedi.

Finansal sonuçlarla ilgili bilgi veren Netaş CFO’su İlker Çalışkan ise “Netaş’ın kayıtlı sipariş oranı 2013’te bir önceki yıla oranla %80 arttı. Bu sonuç, 2014 yılına daha hazırlıklı ve güvenli sipariş yapısıyla girmemizi sağlayarak, özellikle Netaş yatırımcısına güven veren bir ortam hazırladı.” dedi. 2014’e yönelik hedefleri paylaşan Çalışkan, Netaş’ın satış gelirlerinde %6 oranında bir artış beklediklerini de ekledi.
NETAŞ Hakkında…

Türkiye’nin lider sistem entegratörü Netaş, bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki yenilikçi ve yaratıcı çözümleriyle, ulusal ve uluslararası pazarda, servis sağlayıcı ve kurumlara uçtan uca katma değerli çözümler, sistem entegrasyonu ve teknoloji hizmetleri sunuyor. Netaş sahip olduğu yetkinlik, geniş bilgi birikimi ve güçlü deneyimiyle, müşterilerinin iş verimliliğinin artışı için çalışıyor. 46 yıllık deneyime sahip Netaş, bilişim teknolojileri alanındaki faaliyetlerini, yeni nesil ArGe biriminin katkılarıyla sürdürüyor. Netaş, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, savunma iletişim ağının modernizasyonunda da önemli bir rol oynuyor.

Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanındaki yenilikçi çözümleriyle müşterilerine iş fırsatları yaratan Netaş, enerji, sağlık, kamu, telekom, finans ve genel sektörden önde gelen şirketlere geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Müşterilerinin, bilişim sektöründeki gelişmeleri yakından takip etme ve teknolojiyi daha verimli kullanma ihtiyacı doğrultusunda, küresel teknoloji devleriyle stratejik iş ortaklıkları yapıyor, 200’den fazla küresel operatör için yazılım çözümleri geliştiriyor.

Hisselerinin %36,41’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) işlem gören şirketin başlıca ortakları arasında, %48,59 payla OEP (One Equity Partners) RHEA Turkey Tech B.V. ve %15 payla Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yer alıyor.

Kilometre Taşları
Kurulduğu günden bu yana, Türkiye’de telekomünikasyon alanında daima ilklerin ve yeniliklerin öncüsü oldu.
1973 yılında Türkiye’nin ilk özel telekom ArGe’sini kurdu, şu anda 600’ün üzerinde mühendis görev yapıyor
Ülkemizde telekom altyapısının kurulmasına ve dönüşümüne öncülük etti, yerli tasarımlarla önemli projelere imza attı.
Dünyadaki en güçlü ilk 10 VoIP Multimedya laboratuvarından biri. VoIP ve IMS (IP çoğul ortam sistemleri) alanında dünyada en yüksek pazar payına sahip iki ürünün ArGe’si Netaş’ta yapılıyor.
Son 6 yılda 3 kez Türkiye’nin Yazılım İhracatı Şampiyonu oldu, ArGe çalışmaları neticesinde ülkemizin toplam 2 milyar doların üzerinde döviz tasarrufu sağlamasına katkıda bulundu.
Son yıllarda yaptığı ciddi yatırımlarla, önemli bir değişim sürecini başarıyla yürüterek, Türkiye’nin en büyük sistem entegratörü konumuna geldi.
Son 7 yılda, yıllık ortalama %25 büyüme başarısı göstererek, 2012’de 307 milyon dolarlik ciro elde etti. 2012 yılında ArGe’ye, 30 milyon ABD Doları tutarında yatırım yaptı.
ArGe birimindeki mühendislerin geliştirdiği yazılımlarla, son 10 yılda toplam 400 milyon dolarlık yazılım ihracatı gerçekleştirdi.
Bilişim sektörünün lider sistem entegratörü olarak, hedefleri doğrultusunda telekom, finans, enerji, kamu, sağlık, KOBİ gibi dikey sektörlerde derinleşti.
Türk Patent Enstitüsü tarafından yayınlanan ‘2013 Yılında En Çok Yerli Patent Başvurusu Yapan Firmalar’ listesinde, ilk 30 firma arasında  Netaş 34 patent başvurusu ile Telekom sektöründe 2., Türkiye çapında ise 7. sırada yer aldı.
2012 yılı sonunda Türkiye’nin en hızlı büyüyen bilişim şirketi oldu.
2012’yi rekor bir ciroyla kapattı. Gelirlerini bir önceki yıla göre %63 artırarak 550 milyon TL’ye ulaştırdı, brüt kârını ise 60 milyon TL’ye yükseltti.
2012 yılının Temmuz ayında, Kazakistan’ın Almaty şehrinde, sermayesinin tamamı Netaş’a ait “Netaş Telecom LLP” şirketini kurdu.
2013 yılında, “Cisco’nun Kurumsal Pazarda Dünya Çapında Yılın İş Ortağı” ödülünü aldı.
Projelerden Örnekler…

Dijital sinyal işleme (DSP) teknolojisinde bölgenin en büyük laboratuvarı olarak, yürütülen projelerin başında 4G – LTE projesi geliyor. 3 yıl önce başlanan bir proje çerçevesinde 4G – LTE Mobil ve Sabit Kablosuz Genişbant Erişim Teknolojisi’ni, yazılım ve donanım olarak sıfırdan geliştirdi. Teknoloji, sadece 4G’ye geçmeyi planlayan mobil operatörler için değil, yüksek hızlı, kesintisiz ve güvenli görüntü iletişimine gerek duyan kamu kurumları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve ulaşımdan güvenliğe kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren pek çok kuruluşun ihtiyacını karşılamaya yönelik tasarlandı.

Adalet Bakanlığı’nda hayata geçirilen, mahkeme salonları ve cezaevlerini birbirine bağlayan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’nin ülke çapında kurulumu 2013 yılında tamamlandı. Bu sayede, 2.270 mahkeme salonu, video konferans sistemiyle birbirine bağlandı. Bu sistem  ülkenin en büyük audio/video ağını oluşturuyor.

Bankacılık ve finans sektöründe, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarının şubeleri arasında bütünleşik iletişim altyapılarının bulut teknolojilerine taşınması projeleri başarıyla tamamlandı. Projeler, ölçekleri ve teknolojik mimarileriyle, dünya genelinde ilk olma özelliğini taşıyor.

Enerji sektöründe Aydem’in “Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS)” projesini gerçekleştirdi. Sistem sayesinde, arızalara en hızlı şekilde müdahale edilerek müşteri memnuniyetinin artırılmasına katkıda bulundu.

Stadyumlar, spor salonları, gösteri merkezleri için, yeni nesil teknolojiye sahip altyapı donanım ve yazılım kurulumları gerçekleştirdi.

Netaş 2012 yılında ayrıca, kamu güvenliği operasyonlarında ve özel güvenlik uygulamalarında kullanılmak üzere tasarlanan Engel Arkası Algılama Sistemi’ni geliştirdi. Duvar arkasındaki nesneleri detaylarıyla görüntüleyen sistem için, Netaş’ta tasarlanan ve geliştirilen ultra geniş bant radar teknolojisi üzerinde, halen çok az sayıda ülkede, çok az sayıda uzman laboratuvar çalışıyor.

Netaş demiryollarının özellikle hızlı tren projelerinde haberleşme ve sinyalizasyon için kullanılan, güvenli ve hızlı seyahati sağlayabilecek, yeni nesil sinyalizasyon sistemi GSM-R teknolojisi ile altyapı yatırımlarını en aza indirecek çözümleri kuruyor.

Netaş’ın yürüttüğü diğer projeler arasında, IPv6 router, operatörler için Loupe – IP trafiği izleme aracı ve anlık mesajlaşma sistemi uygulaması, Afet Yönetimi Karar Destek Sistemi kapsamında bilgi sistemi yazılımı gibi çalışmalar yer alıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm birimlerinde, ihtiyaçları karşılamak amacıyla aşağıdaki projeler sürdürülüyor:
 Kamu güvenliği ve acil yardım haberleşme sistemleri: Jemus, 112, Ehhas, Sahmus
 Çağrı alma ve operatör konsol yazılımları
112 Acil Yardım ve Telsiz Konsol Yazılımları
 Deniz haberleşme sistemleri: MİLGEM, YAVUZ, YTKB, YTDA, LST, MOSHIP&RATSHIP
Taktik Saha Muhabere ve Dost Düşman Tanıma Sistemleri: Tasmus, IFF


yilmazparlar@yahoo.com

3 Mart 2014 Pazartesi

Enflasyonda çift hanelere doğru-Yılmaz Parlar

Enflasyonda çift hanelere doğru

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından bugün açıklanan enflasyon rakamlarını ele aldığımızda, Ocak ayında 26 ayın en hızlı tırmanışını yapan TÜFE’de 2014 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %0,43, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %7,89 yükseliş gerçekleştirildiğini görüyoruz. Son açıklanan TÜFE fiyatlarıyla birlikte 12 aylık TÜFE ortalaması da 7,60’a yükselmiş oldu.

TÜFE rakamlarının alt kalemleri incelendiğinde giyim ve ayakkabı Ocak ayında olduğu gibi en çok ve tek düşen kalem olurken, Şubat ayında ulaştırma kalemi, 2,29 ile en çok artışı göstererek, ÖTV zammının etkileri sürerken endeks içinde yer aldı. Ulaştırmayı, lokanta ve oteller (+%1,42) ile birlikte ev eşyası (1,33) takip ederken, tüketici fiyatlarının kur geçişkenliğinin ve vergi ayarlamaların ardından 2014 başından bu yana bir önceki seneye oranla bozulma gösterdiği görüldü.

Baz etkisi göz önünde bulundurulduğunda ise, aylık bazda yüksek bir değişim görülmedi (+%0,43).
Tüketici Fiyat Endeksi (2003=100), Şubat 2014
(Yıllık Değişim Oranı)


ÜFE rakamlarında ise, yurtiçi ÜFE endeksi Ocak ayında %3,32 artış ile 2008’den bu yana en hızlı yükselişi gerçekleştirirken, Şubat ayında ise bir önceki aya göre %1,38, bir önceki yılın aynı ayına göre %12,40 artış gösterirken, 12 aylık ortalama ise %6,11 oldu.

Sanayinin dört sektörünün bir önceki aya göre değişimleri, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe %1,29 artış, imalat sanayi sektöründe %1,86 artış, elektrik ve gaz sektöründe %-2,97 düşüş ve su sektöründe %1,66 artış olarak gerçekleşti.

Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, diğer mamul eşyalar (%3,72), kok ve rafine petrol ürünleri (%3,08), motorlu kara taşıtları (%2,93) alt sektörleri oldu. Buna karşılık elektrik, gaz üretim ve dağıtımı (%-2,97) ve tütün ürünleri (%-0,64) bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt sektörler oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre, 2014 yılı Şubat ayında en yüksek aylık artış dayanıksız tüketim mallarında, en yüksek yıllık artış ise sermaye mallarında gerçekleşti.

Enflasyon rakamlarında yavaş yavaş çift haneye gidiyoruz

ÜFE rakamlarında oluşan artışın, sonraki periyotlarda muhtemel etkisini göstereceği beklenirken, öncelikle yaşanan kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarında yaşanacak artışın devamlılığına, yerel seçimler sonrası üstünde durulan enerji zammının, ÜFE ve TÜFE fiyatlarını olumsuz etkileyebileceğine ve kur geçişkenliği ve döviz kurunda yaşanan artış beklentisi ile yaz ortalarına doğru tüketici enflasyonunun da çift haneye ulaşabileceği yönünde olmakta.




Yasal Uyarı:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kişisel kullanım içindir. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu bilgiler ve görüşler önceden haber vermeksizin değiştirilebilir. İntegral Menkul bilgilerin ve ifade edilen görüşlerin doğru, eksiksiz ve güncelleştirilmiş olduğuna dair (açıkça ifade edilmiş veya ima edilmiş) hiçbir beyan ve taahhütte bulunmaz. İçerik kesinlikle mali, hukuki, vergi veya diğer konularda bir tavsiye niteliği taşımadığı gibi, tamamen içeriğe dayalı olarak yatırım yapılmamalı veya karar alınmamalıdır. Herhangi bir yatırım konulu karar almadan önce bir uzmandan görüş alınmalıdır.

Sorumluluğun Sınırlandırılması: İntegral Menkul herhangi bir sınırlandırma olmaksızın, dolaylı, direkt veya bir fiilin sonucu olarak ortaya çıkan zararlar da dahil olmak üzere her türlü kayıp ve hasarla ilgili sorumluluk kabul etmez.



14 Ocak 2014 Salı

Akbank’tan KOBİ’lere bir destek daha: KOSGEB “Eş Finansman Kredisi”-Yılmaz Parlar

Akbank’tan KOBİ’lere bir destek daha: KOSGEB “Eş Finansman Kredisi”

KOSGEB ile imzaladığı "Eş Finansman Kredi Programı" çerçevesinde, Akbank, KOBİ'lere projelerini tamamlamaları için uygun koşullarda finansman sağlıyor.

Akbank, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından sunulan, Kredi Garanti Fonu (KGF)’nun da dahil olduğu “Eş Finansman Kredi Programı”na aracılık ediyor.



Bu çerçevede, KOSGEB tarafından sunulan KOBİ Proje Destek, Tematik Proje Destek, İşbirliği-Güçbirliği Destek, AR-GE ve İnovasyon, Endüstriyel Uygulama Destek, Girişimcilik Destek programları kapsamında proje desteği başvuruları onaylanan KOBİ’lerin projelerini tamamlamaları için Akbank uygun koşullarda finansman sağlıyor.  Programlardan yararlanan KOBİ’lerin finansman ihtiyaçları 36 aya varan vadeli Eşit Taksitli Ticari Kredi ile karşılanıyor.

KOBİ'lerin ülke ekonomisi içinde  önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Akbank KOBİ Bankacılığı'ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, "Bugün ülkemizdeki toplam işletmelerin yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. Toplam istihdamın yüzde 78’i, ihracatın yüzde 60’ı ve katma değerin yüzde 55’i KOBİ’ler tarafından sağlanıyor" diye hatırlattı ve ekledi:

"Bu doğrultuda, 'KOBİ’ler Türkiye’nin, Akbank KOBİ’lerin Gücüdür' felsefesiyle hareket ediyoruz. Tüm çalışmalarımızı uzun vadeli hedeflerle değer yaratmak ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlamak amacıyla yürütüyoruz. İş ortağı olarak konumlandırdığımız KOBİ’lere finansmana uygun koşullarda erişme konusunda çok yönlü çözümler geliştirmeye devam ediyoruz."

Bülent Oğuz, Akbank olarak bu kapsamda imzaladıkları "Eş Finansman Kredi Programı"na bağlı olarak, proje sahibi KOBİ’lere destek olduklarını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"KOSGEB, destek programları özelinde ve KOBİ’nin faaliyet alanına göre hibe desteği veriyor. KOBİ’lerin hibe ile desteklenen bölüm dışındaki finansman ihtiyaçlarını ise Eş Finansman Kredi Programı kapsamında Akbank KOBİ Bankacılığı olarak Eşit Taksitli Ticari Kredi ile karşılıyoruz.

Bu finansman desteği ile KOBİ’lerin projelerini zamanında tamamlamasını sağladığımız ve daha fazla proje üretmelerini teşvik ettiğimiz için mutluyuz. KOBİ'lerimizin gelişmeleri ve geleceğin başarılı şirketlerine dönüşmeleri için, yeni ürün, hizmet, finansman modelleri gibi çok geniş çözüm yelpazesi ile KOBİ'lerimize önemli fırsatlar sunmaya devam edeceğiz."




 yilmazparlar@yahoo.com

5 Aralık 2013 Perşembe

MCT MÜŞTERİ ÇAĞINDA PAZARLAMA ZİRVESİ-YILMAZ PARLAR

Türkiye’nin danışmanlık şirketi MCT Danışmanlık tarafından Avea’nın stratejik iş ortağı olduğu ve binlerce üst düzey yönetici ve pazarlama profesyonelini bir araya getiren Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi'nin 14'üncüsü 4 Aralık’ta başladı. İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen zirvenin ana teması Basit Düşün Ses Ge
Apple reklamlarının yaratıcılarından, Pi’nin Yaşamı’nın yazarına kadar pek çok pazarlama uzmanı ve yazar Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi 2013’te. Türkiye’nin danışmanlık şirketi MCT Danışmanlık tarafından Avea’nın stratejik iş ortağı olduğu ve binlerce üst düzey yönetici ve pazarlama profesyonelini bir araya getiren Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi'nin 14'üncüsü 4 – 5 Aralık 2013 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti.

Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi’ni düzenleyen MCT Danışmanlık’ın Yönetici Ortağı Tanyer Sönmezer, 14 yıldır düzenledikleri pazarlama zirvelerinin şirketlere büyük katkılar sağladığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Bu yıl zirvenin temasını ‘Basit Düşün, Ses Getir’ olarak belirledik. Çünkü dünyadaki trend bu yönde ilerliyor. Müşteriler artık kompleks bir sığlık değil, basit bir derinlik istiyor. Türk şirketleri bu konuda bilinçlendirmeyi ve dünya arenasına hazırlamayı hedefliyoruz. Türkiye’de birçok pazarlama yöneticisi ezberlenmiş yöntemlerle tüketiciye seslenmeye çalışıyor ancak bu yöntemler artık ses getirmiyor. Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi’nin yeni trendler, bilgi ve deneyimin harmanlandığı bir içerikle çok ilham verici olduğunu düşünüyorum.”
 İki gün boyunca devam edecek olan zirve, pazarlama alanında ses getiren işlere imza atmış pazarlama gurularını ağırlıyor. Apple’ın efsanevi kurucusu Steve Jobs’a “i” fikrini veren ve i-Mac isminin mucidi olan Ken Segall, 44 ülkede yayımlanan ve 7 milyondan fazla satan “Pi’nin Yaşamı” romanının yazarı Yann Martel ve Business Strategy Review tarafından “En iyi yeni ticari zekâlardan biri” olarak nitelendirilen Peter Fisk gibi isimler zirvenin öne çıkan konuşmacıları arasında yer alıyor. Zirvenin konferans başkanlığını ünlü pazarlama uzmanı Peter Economides yapıyor. 
Pazarlama dünyasında fark yaratan basit fikirlerin büyük etkilerini deneyimlemek isteyen herkese açık olan Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi 2013’e pazarlama alanında ses getiren işlere imza atmış önemli isimler katılıyor. Bu isimler arasında Apple’ın “Think different.” kampanyasına önemli katkılar sunan reklam gurularından, tüm dünyada en çok satanlar listesine giren “Pi’nin Yaşamı”nın yazarına kadar pazarlamanın farklı alanlarında yankı uyandıran profesyoneller yer alıyor. Pi’nin Yaşamı’nın yazarı Yann Martel zirvede konuşmacılığın yanı sıra Avea Standı’nda imza dağıtarak okurlarıyla sohbet edecek.
Steve Jobs’un bilişim dünyasında çığır açan ürünü iMac’in isim babası olan Ken Segall, aynı zamanda 90’ların ikonik sembolü haline gelen Apple’ın “Think different (Farklı Düşün)” reklam kampanyasının yaratıcısı. İlk başta iMac isminden nefret eden Steve Jobs’u ikna etmenin çok zor olduğunu dile getiren Reklam Yöneticisi Ken Segall, şöyle devam etti: “Markalar için kilit başarı faktörü “basit düşünmekte” yatıyor. Zaten çok karmaşık bir dünyada yaşıyoruz. Bu sebeple insanlar basit olanı seviyor, hızlıca adapte olabilecekleri ve aşık olabilecekleri ürün ve markalara bağlanıyorlar. ‘i’ konsepti de basitliğe olan inancımızdan doğdu. Pazarlama stratejiler için önceliklerimiz amaç belirlemek ve odağa basitleştirmeyi almak olmalı. Basitleştirmek dünyanın en zor işi ama başarabilirseniz dağları yerinden oynatabilirsiniz.”
 Ünlü Yunan Pazarlama uzmanı ve Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi Konferans Başkanı Peter Economides, global ekonomik krizden en zararlı çıkan ülkelerin başında gelen Yunanistan’la ilgili şu yorumlarda bulundu: “Elimizdeki genç yetenekleri ülkemizde tutamazsak bugünün krizi geleceğin krizine dönüşecek. Onları tutmanın tek yolu da kendilerini geliştirebilecekleri, teşvik edilecekleri ve hata yapmaktan korkmayacakları bir ortam sağlamaktan geçiyor. Bu aynı zamanda taze bir ekonomi yaratmak anlamına geliyor. Yunanistan bunu iyi değerlendirebilirse Akdeniz’in Apple’ı olabilir.”
 Basit Düşün Ses Getir! / Think Simple Live Loud!Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi 2013’ün bu yılki teması bu fikir üzerine kurgulandı. Bu düşünce her pazarlamacının müthiş fikirler oluşturmasına yardımcı olacak basit bir mantradır. Bu tema, filtreyi aşacak fikirlerin, dinleyicilerin dikkatini çekecek fikirler oluşturmasına zemin hazırlama amacını taşıyor. Pazarlamacılar basit düşünmeye devam etmeli, ancak bir yandan da bunları paylaşmalı çünkü bugünün karmaşık piyasasında sonuç sağlayan fikirleri oluşturmanın tek yolu bu...Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi’nin Konferans Başkanı, bu yıl da Peter EconomidesZirveye bu yıl da dünyanın önde gelen kurumlarıyla çalışmış Peter Economides başkanlık yapıyor. Economides, değişime; değişen kültür, tüketici alışkanlıkları ve davranışlarına stratejik yanıtlar sağlamaya odaklanan bir isim. “Life of Pi”nin Oscar Yolculuğu – Yann Martel44 ülkede yayımlanan ve 7 milyondan fazla satan “Pi’nin Yaşamı” romanıyla 2002 Man Booker Ödülü kazanan Yann Martel, zirvenin önemli konukları arasında yer alıyor. 16 yaşındaki Piscine Molitor Patel’in bir Bengal kaplanı ile Pasifik Okyanusu’nda bir salın üzerinde hayatta kalma mücadelesini konu alan “Pi’nin Yaşamı”, geçen yıl Tayvanlı yönetmen Ang Lee tarafından filme uyarlandı, Akademi Ödülleri’nde 11 dalda aday gösterildi ve En İyi Yönetmen dahil dört dalda Oscar ödülüne layık görüldü. Yann Martel zirvede, en çok satanlar listesine giren kitabının Oscar’a uzanan başarı hikayesini anlatıyor. “iMac” ismini bularak “i” çılgınlığını başlatan isim – Ken SegallPazarlama Zirvesi’nin bir diğer önemli konuğu, NeXT ve Apple dönemlerine yayılan 12 yıl boyunca Steve Jobs ile yakın çalışan bir yazar ve aynı zamanda reklam yöneticisi olan Ken Segall. “iMac” ismini bulan ve “i” çılgınlığını başlatan Ken Segall, Apple’ın ünlü “Think different.” kampanyasının geliştirilmesine önemli katkılar sundu, Dell ve Intel markalarının büyük reklam kampanyalarında çalıştı. Ken Segall,
 

Zirvenin en dikkat çekici konuşmacıları arasında yer alan GeniusWorks’ün kurucusu ve pazarlama uzmanı Peter Fisk’e göre gelecek dönemdeki tüm önemli gelişmelerin mimarı pazarlamacılar olacak. İçinde yaşadığımız dönemde basitliğin para getirdiğine ve dünyada güç dengelerinin değiştiğine vurgu yapan Fisk, şöyle devam etti: “Pazarlamacı olmak için en ideal dönemde yaşıyoruz. Sayısız kategoride sonsuz pazarlama fırsatları mevcut. Öte yandan değişen dünya dengeleri de pazarlamada öne çıkan ülkelerin sıralamasını değiştirecek gibi görünüyor. Güç artık Batı’dan Doğu’ya geçiyor. Gelişmekte olan ülkeler sahip oldukları genç nüfus ve kültür potansiyeliyle yeni dönemin yıldızları olacak. Gelişmekte olan ülkeler artık düşük maliyetli tedarik ve düşük bütçeli müşteri kaynağı olmayacak. Bu piyasalar insanlara duygusal olarak seslenen pazarlama stratejilerine ağırlık verirse kazanan onlar olacak.”
www.scoopertino.com adlı web sitesinde Apple hakkında haftalık izlenim yazıları yazıyor.Sosyal Medya Çağında Müşteri Deneyimi – Dave CarrollÖdüllü şarkıcı ve söz yazarı Dave Carroll; profesyonel konuşmacı, yazar ve aynı zamanda bir sosyal medya inovatörü. Müzik endüstrisinde yirmi yıllık tecrübeye sahip Carroll, 2009’da United Airlines ile zorlu bir müşteri hizmeti sorunu yaşadığında, bu sorununu dünyayla paylaşmak için hikaye anlatma konusundaki ustalığını kullanarak “United Breaks Guitars” adlı videoyu hazırlamış, video YouTube’da 150 milyondan fazla tık almıştı. Pazarlama, liderlik ve sosyal medya - David Meerman ScottZirvede “Gerçek Zamanl
Pazarlama” teması üzerine konuşma yapacak olan David Meerman Scott’un uzmanlık alanı pazarlama stratejisi. Scott’un internet üzerinde pazarlama ve halkla ilişkiler gerçeği konusunda insanlara yol gösteren “The New Rules of Marketing&PR” adlı kitabı, BusinessWeek dergisinin en çok satanlar listesinde altı ay kalarak, modern iş kitabı klasikleri arasına girdi ve 26 dile çevrildi. Sihirli Pazarlama Makinası – Peter FiskBusiness Strategy Review tarafından “En iyi yeni ticari zekalardan biri” olarak nitelendirilen Peter Fisk, yenilik ve pazarlama konularında uzman bir danışman. American Express, Coca-Cola, GSK, Marks&Spencer, Microsoft, O2, Philosophy, Red Bull, Shell, Virgin, Vodafone ve Volkswagen gibi şirketlerle çalışan ve dünyanın en büyük pazarlama kuruluşu olan The Chartered Institute of Marketing’in dönüştürücü CEO’luğunu yapmış bir isim.  
 
 Orta sınıf tüketiciler hangi markaları tercih ediyor? - Sean Pillot de Chenecey“Arada kalmış orta sınıf” olarak adlandırılan kitlenin üzerindeki baskı ve bunun piyasalar üzerindeki etkisini beş yıl boyunca araştıran Sean Pillot de Chenecey, bu konuda sektör otoritesi olarak görülüyor. Trend analizi, tüketici iç görüleri ile marka stratejisi konularında uzman olan ve en gelişmiş yöntemleri kullanan araştırma danışmanı Sean Pillot de Chenecey, 2013 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği ABD ve Avrupa’daki orta sınıf tüketicinin markalara karşı davranış ve tutumları konulu araştırma projelerinin detaylarını zirveyi izleyenlere aktaracak.B3: Basit, Başarılı, Büyük Stratejiler – Tanyer SönmezerB3: Basit, Başarılı, Büyük Stratejiler” temalı sunumunu aktaracak olan Tanyer Sönmezer, Türkiye’nin en büyük şirket ve organizasyonlarının çalışanlarına hem kişisel hem de çalıştıkları ekip dahilinde gelişimin kapılarını açan MCT Danışmanlık’ın liderlerinden biri… Bugüne kadar danışmanlık yaptığı şirketlerin yanı sıra yüzlerce konferans, şirket toplantısı ve zirvede konuşmacı olarak yer alan Sönmezer’in, “Yöneticinin Sırt Çantası” ve “Yöneticinin Beslenme Çantası” adlı kitapları, iş dünyasında başarının anahtarları üzerine pratik ipuçları içeriyor. Stratejiye Tapınmanın Sonu mu Geldi? – Fazıl Oral1998’den beri MCT Danışmanlık’ta liderlik ve yönetim becerileri, müzakere ve çatışma yönetimi ve strateji konularında eğitim ve konferanslar düzenleyen Oral, Pazarlama Zirvesi’nde “İnsanlar arasındaki her türlü etkileşim, yaşadığımız deneyimlerden oluşur”, “Karmaşa ve karışıklığı azaltmanın yolu nedir? Hangi düşünme sistemleri aracılığıyla basitleştirebiliriz?”, “Her şey stratejik düşünme ve stratejik uygulamalarla çözülebilir mi?” gibi konulara dikkat çekecek.
yilmazparlar@yahoo.com



3 Aralık 2013 Salı

Türkiye İnovasyon Haftası-Yılmaz Parlar

Yenilikçi fikirler, geleceği bugüne taşıdı…Türkiye İnovasyon Haftası



inovasyonun ilham verici kapılarını açtı
Bu yıl 20. kuruluş yıldönümünü kutlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 28-30 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlediği Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında katılımcılar inovasyonun bilgi dolu dünyasını keşfe çıktı.




Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ve T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleşen Türkiye İnovasyon Haftası, dünyada ve Türkiye'de fark yaratan uluslararası profesyonel, sanayici, akademisyen ve üniversite öğrencilerini İstanbul’da buluştururken, inovasyon ve Ar-Ge’nin Türkiye ekonomisi ve ihracatında taşıdığı önemi bir kez daha Türkiye gündemine taşıdı.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi; Türkiye İnovasyon Haftası ile kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının inovasyona dayalı aktivitelerini destekleyerek Türkiye’ye moral, motivasyon ve özgüven aşıladıklarını belirtirken, Türkiye’nin gücüne ve bu ülkenin gençlerine yürekten inandıklarının altını çizdi.

 


Stratejik sponsorluğunu Arçelik, Brisa, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Türk Hava Yolları’nın üstlendiği organizasyon, yurt içi ve yurt dışından ilham verici fikirleriyle büyük ses getiren konuşmacıları ağırladı.






Dünyanın ve ihracatın geleceğinin inovasyona dayalı kalkınmaya bağlı olduğu öngörüsünden hareketle ilki 2011 yılında düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası bilim, teknoloji, pazarlama, tasarım, kent, iş ve sanayi dünyası, pazarlama, enerji ve tıp alanlarında inovasyonun geliştirici gücünü gözler önüne serdi.






273 Ar-Ge projesi ve 243 tasarım projesi ile farklı bakış açıları



Başarılı tasarımcılarla, sanayicileri buluşturarak sektörü kaliteli tasarımlarla beslemek hedefinden hareketle, İhracatçı Birlikleri tarafından 2013 yılında düzenlenen 8 Farklı Ar-Ge Proje Pazarı ve 17 farklı tasarım yarışmasından seçilen ödüllü 273 Ar-Ge projesi ve 243 tasarım projesi katılımcıların beğenisine sunuldu. 168 üniversiteden seçilen projeler ise karma bir sergi olarak etkinlikte yer aldı.



53 Ar-Ge Merkezi, 16 Teknopark, 8 Bilim Merkezi ile 53 üniversite stand açarak, katılımcılara inovasyona dayalı zengin bakış açısı kazandırdı.



 




Büyükekşi: Biz Türkiye’nin İnovasyon Potansiyeline İnanıyoruz



Bilim, teknoloji, nanoteknoloji, marka yönetimi, dijital pazarlama, tasarım, enerji, kent, iş ve sanayi dünyası alanlarında inovasyonun geliştirici gücüne dikkat çeken böyle önemli bir organizasyonu düzenledikleri için oldukça memnun olduklarını ifade eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “57 bin ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak, 2023 yılında ulaşmayı hedeflediğimiz 500 milyar dolarlık ihracata, Türkiye’ye inovasyon kültürünü, iklimini ve eko sistemini daha fazla yerleştirerek ulaşabileceğini düşünüyoruz. Büyük bir inançla gerçekleştirdiğimiz Türkiye İnovasyon Haftası ile yeni teknoloji ve üretim süreçlerinin daha kapsamlı tanıtımını yapıyoruz, akademi ve sanayiyi daha sıkı kenetliyoruz. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının inovasyona dayalı aktivitelerini destekleyerek Türkiye’ye moral, motivasyon ve özgüven aşılıyoruz. Biz Türkiye’nin inovasyon potansiyeline inanıyoruz, bu ülkenin gençlerine inanıyoruz. Dinamik gençlerimiz Türkiye’nin geleceğine yön verecek. O yüzden gençlerimize daha fazla imkân verelim, onların önünü açalım.” dedi.






Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olabilmek ve dünya mal ihracatından daha fazla pay alabilmek için odak noktasının, her zamankinden daha fazla katma değer yaratmaya yönelik inovasyon olduğunu belirten Büyükekşi, Türkiye’nin geleceğine yapılacak en büyük yatırımın, girişimciyi ve girişimciliği ön plana çıkararak geleceğin inovatif liderlerini yetiştirmek olduğunun altını çizdi.









20 kişilik CERN seyahatinin kazananları basın toplantısı ile duyurulacak


Bu yıl Türkiye İnovasyon Haftası’nda bir ilke daha imza attıklarını belirten Büyükekşi, “Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri sırasında, sosyal medya takipçilerimiz, üniversite öğrencilerimiz ve basın mensuplarımız arasından belirlediğimiz 20 kişilik bir ekibi, Avrupa’da inovasyonun kalbi olan CERN’e götüreceğiz. Aynı zamanda 20. kuruluş yıldönümümüzü kutladığımız bu yılki etkinlikler kapsamında, Türkiye’nin inovasyon potansiyelini açığa çıkararak 500 milyar dolarlık ihracat hedefine giden yolda ivme kazandığımızı düşünüyorum. Bu ivmenin artarak devam etmesi en büyük isteğimiz.” dedi.

Türkiye İnovasyon Haftası’nı sosyal medya üzerinden takip edenler ve üniversite öğrencileri arasından belirlenecek 20 kişilik CERN seyahati kazananları, önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek bir basın toplantısı ile duyurulacak.






Yeniliğin nabzını çarpıcı isimler tuttu


Türkiye İnovasyon Haftası’nda yurt içi ve yurt dışından ses getiren önemli konuşmacılar deneyimlerini ve ilham veren görüşlerini paylaştı. Bilim, teknoloji, tıp, enerji konularında farklı uzmanlıklara sahip olan dünyanın önde gelen uzmanları; Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında gerçekleştirdikleri sunumlarında inovasyonun önemine ve geleceğine ilişkin çok önemli ipuçları verdiler.



Türkiye İnovasyon Haftası’nın son günü gerçekleştirilen kariyer etkinliğinde Türkiye’nin en önemli şirketlerinin CEO’ları ve genel müdürleri üniversite öğrencileri ile bir araya gelerek üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladılar.



Avea CEO’su Erkan Aydemir, TürkMedya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, OMV Türkiye CEO’su Gülsüm Azeri, Fiba Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu başkanı Hüsnü Özyeğin, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, THY Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Temel Kotil, TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener ve Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar’ın katıldığı kariyer etkinliğinde; her yönetici farklı üniversitelerden 4 öğrencinin kendilerine yönelttikleri soruları yanıtladılar.

İnovasyon Haftası’na gelemeyenler, bulundukları yerden izledi!
Üniversiteler, liseler, Ar-Ge merkezleri, Teknoparklar başta olmak üzere inovasyonla ilgili tüm paydaşların yer aldığı haftada, www.turkiyeinovasyonhaftasi.com üzerinden akreditasyon yapan herkes etkinliğe ücretsiz olarak katılma imkânı buldu. Etkinliğe bizzat katılamayan inovasyon meraklıları ise www.timtv.com.tr, twitter.com/inovasyonTR,

www.facebook.com/turkiyeinovasyonhaftasi ve www.turkiyeinovasyonhaftasi.com adresleri aracılığıyla tüm etkinlikleri takip edebilme şansını yakaladı.


yilmazparlar@yahoo.com

29 Ekim 2013 Salı

Akbank Private Banking Yeşilköy Şubesi açıldı-Yılmaz Parlar

 
Akbank Private Banking

Yeşilköy Şubesi açıldı

 

Akbank Private Banking Yeşilköy  Şubesi, müşterilerinin yanı sıra seçkin davetlilerin katılımıyla açıldı.

 

Türkiye’de özel bankacılığın öncü kuruluşu Akbank Private Banking Yeşilköy şubesi, Akbank Private Banking’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Saltık Galatalı’nın evsahipliğinde İstanbul'un önemli merkezlerinden Yeşilköy’de açıldı.

 


Akbank Private Banking Genel Müdür Yardımcısı Saltık Galatalı, Türkiye’deki 11 yıllık geçmişiyle, özel bankacılık alanındaki en deneyimli kuruluş olarak, müşterilerine geniş finansal ürün ve hizmet seçeneğini sunduklarını söyledi. Galatalı , Akbank Private Banking yatırım danışmanlarının, müşterilerine yatırımlarını yönlendirme konusunda doğrudan hizmet verdiklerini, yatırımcılar için altın değerinde olan zamanı en iyi şekilde değerlendirmeyi her zaman ön planda tuttuklarına dikkat çekti  ve ekledi:

 

"Nitelikli insan gücümüzün bilgi ve deneyimleri ile 17 milyar liralık bir tutara yön veriyoruz. Türkiye’de henüz özel bankacılık hizmeti yokken Akbank bünyesinde kurulan ve bu sene 12. yılını kutladığımız Private Banking bölümümüz, sektördeki öncülüğümüzün açık bir göstergesi.”

 

Akbank’lı olmanın farkını yaşatmak için Yeşilköy’de de bir şube açmaktan çok mutlu olduklarını da vurgulayan Galatalı, 12 yıllık birikimi ve konularında geniş bir ekipten oluşan uzman kadrosu ile Akbank Private Banking müşterilerine, Türkiye'deki tüm yatırım araçlarının yanında global piyasalarda mevcut yatırım araçlarını da kullanarak optimum kazancı elde edecek olanaklar sunduğuna işaret etti.


yilmazparlar@yahoo.com

12 Ekim 2013 Cumartesi

TANAP PROJESİ-YILMAZ PARLAR

TANAP PROJESİ, TÜRKİYE’YE ENERJİDE EŞİK ATLATACAK
Hazar Bölgesi ile ilgili özgün araştırmalar üreten ve bölgenin dünyada önemli bir merkeze dönüşme sürecinde aktif bir rol alan Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN), basın mensuplarıyla bir araya geldi.

İstanbul Hilton Otel’de düzenlenen kahvaltılı basın toplantısının konusu Güney Gaz Koridoru’ydu. Toplantıda enerji tarihinde bir devrim olarak nitelendirilen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile Şah Deniz gazını Türkiye-Yunanistan sınırından alarak Avrupa’ya ulaştıracak bir kanal niteliğindeki Trans Adriyatik Boru Hattı Projesi (TAP) masaya yatırıldı. HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı Bülent Aras, HASEN Bilim ve HASEN Enerji ve Ekonomi Merkezi uzmanı ve Efgan Niftiyev, HASEN Akademik İşler Koordinatörü Emin Akhundzada, HASEN Ekonomi ve Kalkınma Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Macit, HASEN Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Doç. Dr. Fatih Özbay gazetecilerin TAP ve TANAP projesi, Güney Gaz Koridoru ve Türkiye’nin enerji politikalarına dair sorularını yanıtladı.

HASEN’in misyon ve vizyonunu anlatan HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı Bülent Aras, “Enerji alanı içerisinde Güney Gaz Koridoru önemli bir yer tutuyor. HASEN Türkiye merkezli bir araştırma kurumu. Enerji yanında ulaşım bizim için önemli bir çalışma alanı. Bir anlamda Hazar’ı yeniden tanımlamaya çalışıyoruz. Hazar’ı bir barış, huzur, kalkınma ve zenginleşme alanı olarak görüyoruz. Türkiye’nin geldiği noktadan öteye geçebilmesi için çalışıyoruz. Türk dış politikasının merkezinde Türkiye’nin bir “enerji hub”ı olması hedefi var. Neden Türkiye güvenilir bir şekilde Avrupa geçişini sağlamasın? Enerji projelerinin Türkiye’ye faydası çok yönlü. Bu projeler Türkiye’nin ekonomik ve siyasi önemini artıran projeler. Aynı zamanda alternatif politikalar üretmeye çalışıyoruz. Kaynaklara biraz daha dikkat çekmek istiyoruz. Ekonomik fayda ve bölgesel istikrar oluşturmayı amaçlıyoruz. Bütün bölgenin kazanacağı bir sistematik üzerinde kafa yoruyoruz.” dedi.
TAP ve TANAP projelerini önemine değinen Aras, “Şu anda projelerin finans modelleri üzerinde çalışılıyor. TANAP’ın 10 milyar dolarlık bir maliyeti söz konusu. Güney Gaz Koridoru’nun maliyeti toplamda 50 milyar dolar civarında. TANAP projesinde Türkiye’nin projedeki ortaklığı yüzde 20, Azerbaycan’ın ise yüzde 80 oranında... Ayrıca geçtiği ülkelerde muazzam istiham oluşturacak bir proje. Doğrudan inşaat sektörüne de katkısı var. Hepsinden önemlisi Avrupa’ya gidecek yeni bir enerji hattının Türkiye üzerinden geçmesi. Bölgede yeni enerji aktörleri ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin bu projeden zarar edip etmeyeceği sorusuna ise Aras, “Şu anda TANAP’ın finans modeli üzerinde çalışılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Taner Yıldız’ın öngörüsüne göre proje gerçekleştirdiğinde ülkemizin yıllık geliri 4 milyar dolar civarında olacak, bu da Türkiye’nin bu konuda sıkı pazarlık edeceğini gösteriyor. TANAP’la Türkiye alternatif bir enerji kaynağına sahip olacak, bu da ileriki aşamada doğal gaz fiyatlarını aşağı yönde etkileyecek.” yanıtını verdi.
Rusya’nın Gürcistan’la ilgili ilişkisini değerlendirmelerde bulunan Başkan Aras, “Rusya güvenilir bir enerji sağlayıcı. Bölgesel projeleri de dikkatle izleyen bir ülke. TANAP, Rusya’ya karşı yapılan alternatif bir proje değil, sadece Hazar Bölgesi’nin kendi gazını Batı pazarına çıkarmak için yapılan bir yatırımdır. Gürcistan’la ilişkileri pozitif yönde değiştirecek her türlü katkı bu projelerin değerini artıracak. Türkiye’nin yapacağı katkı sınırlı. Olaylar Rusya ile Gürcistan arasında. Türkiye’nin yapacağı şey Rusya ve Gürcistan’ın ilişkilerine pozitif katkı sağlaması. “ dedi.

HASEN Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Özbay ise Rusya’nın enerji piyasasının çok hareketli olduğunu, Türkiye’nin kışın enerji ihtiyacının arttığı dönemde bundan sonra Azerbaycan’a başvurulacağı yönünde Rusya’dan gelen açıklamanın ise iyi işaret olduğunu söyledi.
TANAP’ın amacını anlatan HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Koordinatörü Efgan Niftiyev, “Daha önce Nabucco West ve Trans Adriyatik Boru Hattı projeleri adaydılar. Fakat Haziran ayı itibariyle bu gazı taşımak için seçildi. TANAP projesi için birçok şey şekillenmiş durumda. Statoil ile BP de buna katılacak. Prensipte böyle bir şeye anlaşılmış durumda. Bu projenin geçtiği bölgede tahmini olarak 30 bine yakın yeni işyeri ortaya çıkacak. Türkiye’nin önemli bir enerji geçiş noktası olması için bir altyapıya ihtiyacı olacak. Kuzey Irak’taki gaz kaynaklarının da buraya dahil olma ihtimali var. Bu noktada atılması gereken adım atılmış oldu.” dedi.
Toplantıda Türkiye’nin doğal gaz alanında bir enerji koridoru olma konusu da derinlemesine tartışıldı. HASEN Akademik İşler Koordinatörü Emin Akhundzada, “1994 senesine asrın anlaşmasına dönersek 13 petrol şirketi birlikte bir anlaşma yaptı. Bunun akabinde çıkarılan petrollerin Avrupa’ya taşınması söz konusuydu. 1998’de yapılan Bakü-Tiflis-Ceylan Petrol Boru Hattı ile temelleri atıldı. Güney enerji koridorunun birinci fazı bu hattı oluşturmaktı ve her türlü zorluklara rağmen bu başarıldı. O zamanlar fizibilite tartışmaları vardı. Bu Türkiye’nin elini büyük ölçüde güçlendirmiş oldu. Çünkü Türkiye petrolün yansıra doğal gaz nakli konusunda da bölgenin ‘hub’ olmak istiyor. Bu noktada BTC botu hattı Türkiye için önemli bir referans kaynağı olmakta.” şeklinde konuştu.
Ayrıca şu bilgileri hatırlattılar. Güney Gaz Koridoru, Türkiye’yi Bölgenin Önemli Bir Enerji Oyuncusu Yapacak

Doğu ile Batı arasında köprü konumunda olan Türkiye’nin bu özelliği enerji sektörü için de geçerli. Şöyle ki, dünyanın en zengin enerji kaynakları ülkemizin doğusu olan Orta Doğu ve Hazar bölgesinde çıkarılırken, bunu en çok tüketen ülkeler de Türkiye’nin batısında bulunuyor. Türkiye bu avantajını etkin kullanarak bölgenin en önemli oyuncularından birisi haline gelebilir. Türkiye bu yönde çok önemli projelere imza attı ve yeni projeleri gerçekleştirme yolunda ciddi adımlar atmaya devam ediyor. Bu noktada Güney Gaz Koridoru’nun (GGK) önemine dikkat etmek gerekir. GGK, Hazar bölgesi doğal gazının Avrupa’ya ulaştırılma projesidir. Güney Gaz Koridoru vasıtası ile Hazar doğal gazının yanı sıra, Irak ve İsrail doğal gazı da Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılabilecek. Proje gerçekleştiğinde, Türkiye kendisinin enerjiye olan bağımlılığını önemli oranda azaltmış olacak. Aynı zamanda Hazar ve Orta Doğu doğal gazının Avrupa’ya nakli ve Avrupa enerji arz güvenliği noktasında çok kilit bir rol üstlenecek ve bölgesel barışa ve entegrasyona katkıda bulunacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın öngörüsüne göre GGK’nın gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin yıllık geliri 4 milyar dolar olacak. Keza Dış İşleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu 25 Eylül’de New York’un Waldorf Astoria Oteli’nde Hazar Strateji Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen Hazar Forumu'ndaki konuşmasında Güney Gaz Koridorunun Türkiye için önemine atıfta bulunarak, bu koridorun sadece bir doğal gaz koridoru değil, aynı zamanda bir barış koridoru olduğuna vurgu yapmıştır.

Türkiye ve Azerbaycan’ın önderlik ettiği TANAP Projesi, dünya enerji piyasalarında ses getirecek dev bir projedir. TANAP, Avrupa’nın ve Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacını karşılamayı bunun yanı sıra bölgede gaz çeşitliliğinin sağlanmasını hedefleyen bir projedir. Türkiye ve Azerbaycan, enerji alanında Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı Projeleri ile ivme kazanan stratejik işbirliğini, 2008 yılında PETKİM’in SOCAR tarafından satın alınmasıyla derinleştirmiştir. GGK’nun en önemli ayağı ise TANAP Projesidir. 26 Haziran 2012’de de Hükümetler arası imzaların atıldığı TANAP (SOCAR, BOTAŞ ve TPAO ortaklığı), Türkiye ve Avrupa’nın doğal gaz arzına, Azerbaycan

Şah Deniz-2 sahası ve ilave kaynaklardan doğal gaz tedarikiyle büyük katkı sağlayacaktır. Çıkış noktası Azerbaycan, Türkiye sınırı girişi Artvin Türkgöz'ü olan 56 inçlik hattın, Avrupa’ya çıkış noktası Yunanistan, Türkiye içi çıkış noktaları ise Eskişehir ve Trakya bölgesi olacaktır.

TANAP Projesi için öngörülen 4 aşamanın ilki 2018’de ilk gaz akışıyla gerçekleşecek. 2020’de yıllık 16 milyar metre küp olacak kapasitenin, 2023’te 23 milyar metre küp, 2026’da ise 31 milyar metre küp seviyesine kadar ulaşması hedeflenmektedir.

Güney Gaz Koridoru’ndan ilk aşamada Azerbaycan doğal gazı akacak. Bu ülkenin sadece Şah Deniz Sahası’nın toplam rezervi yaklaşık 1,2 trilyon metreküp ve hali hazırda 10 milyar metreküpe yakın üretim gerçekleştirmektedir. Bunun 6,8 milyar metreküpü Türkiye’ye pazarına ulaşıyor. İkinci aşamada 17,6 milyar metreküp üretim gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Bu hacmin 6 milyar metreküpü Türkiye’ye, 10 milyar metreküpünün ise TAP ile Güneydoğu Avrupa’ya ulaştırılması planlanıyor. Gazın hangi projeyle Avrupa piyasasına ulaştıracağı konusunda Şah Deniz Konsorsiyumu’nun geçtiğimiz Haziran ayında aldığı TAP kararı, GGK’nın proje aşamasından fiziki olarak gerçekleşme aşamasına geçme yolunda atılan en önemli adımlardan birisidir. Azerbaycan gazını Avrupa’ya ulaştıracak olan TANAP ve TAP projeleri ile Azerbaycan gazı Gürcistan üzerinden Türkiye'ye, buradan da Yunanistan sınırından alınacak, Arnavutluk ve Adriyatik Denizi’nden geçerek İtalya’ya ulaştırılacaktır. BP, SOCAR, Statoil, Fluxys, Total, AXPO ve E.ON gibi uluslararası ortakların gerçekleştirdiği TAP’ın mevcut kapasitesi yılda 10 milyar metreküp. İlerleyen yıllarda hattın kapasitesinin yıllık 20 milyar metreküpe çıkarılması planlanmaktadır. İlk etapta Azerbaycan gazı ile hayata geçen GGK, Avrupa’nın gelecekteki gaz ithalat potansiyeli ve gaz kaynaklarını çeşitlendirme ihtiyacı göz önüne alındığında yeni tedarikçilere ihtiyaç duyacaktır. Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervleri söz konusu projenin kapasite artışı için en güçlü olası yeni tedarik kaynakları olarak öne çıkıyor. Doğu Akdeniz’deki rezervler de Güney Gaz Koridoru için önemli bir kaynak olabilir. Bu rezervlerin yeni bir boru hattı projesi ile TANAP’a eklenmesi, GGK'nı bir daha Avrupa için önemli bir gaz tedarik kaynağı haline getirecektir.
yilmazparlar@yahoo.com