24 Ağustos 2024 Cumartesi

ABD'de Türk Olmak ve Başarmak-Yılmaz Parlar

  

TABA AmCham -ABD'de Türk Olmak ve Başarmak

TABA AmCham Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı'dan ABD’de Türk Olmanın ve Başarının Yol Haritası

Başkan Sanlı, Türk Amerikan İş Dünyasının Geleceğini Bahçeköy Life Park'taki Panelde Anlattı

23 Ağustos 2024 Cuma günü Bahçeköy Life Park’ta gerçekleştirilen “ABD’de Türk Olmak ve Başarmak” paneli, Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA AmCham) Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı’nın dikkat çeken açılış konuşmasıyla başladı.



Sanlı, Türk iş dünyasının ABD’deki potansiyelini ve karşılaştığı zorlukları özetlerken, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri derinleştirmek için atılması gereken adımları vurguladı.

TABA AmCham'in 37 Yıllık Serüveni

Sanlı, konuşmasında TABA AmCham’in 1987 yılında merhum Cumhurbaşkanımız tarafından kurulmasından bu yana, Türk firmalarının ABD pazarına girmesi ve Amerikan firmalarının Türkiye'de yatırım yapması konusundaki katkılarına değindi.

Kuruluşun, bugüne kadar 37 yıllık süreçte, ticari ve ekonomik ilişkilerde stratejik bir ortak olarak önemli bir rol oynadığını belirtti. Sanlı, bu süreçte derneğin Türkiye'nin ABD ile olan ticaret hacmini artırma konusundaki çabalarını anlattı.



ABD Pazarında Türk Firmaları

Sanlı, TABA AmCham olarak Türk firmalarının ABD pazarında daha güçlü bir konuma gelmesi için çalıştıklarını belirtti. Derneğin, 1991 yılından beri Amerikan pazarına girme konusunda Türk şirketlerine sağladığı desteği vurguladı. Ayrıca, ABD pazarına girişte eyalet bazlı stratejiler geliştirdiklerini ve beş eyalette Türk markalarını pazara sokma çalışmalarının hızla devam ettiğini söyledi.



ABD ile Ticaret Hacmi ve Gelecek Hedefler

Başkan Sanlı, Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacminin son yıllarda önemli bir ivme kazandığını ve ABD'nin, Türkiye’nin ticaretinde dördüncü sıraya yükseldiğini ifade etti. Ancak, bu başarıların yeterli olmadığını ve Türkiye'nin daha katma değerli işler yaparak ABD pazarında daha fazla pay alması gerektiğini vurguladı. Sanlı, ayrıca, ticaret hedeflerinde stratejik işbirlikleri ve ticari lobilerin önemine dikkat çekti.

Türkiye'nin Gelecekteki Vizyonu

Sanlı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonuna atıfta bulunarak, Türkiye'nin gelecekte daha güçlü bir konuma gelmesi için TABA AmCham olarak azimle çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmini artırmak için yeni stratejiler geliştirdiklerini ve bu amaçla hazırladıkları raporlar üzerinde çalıştıklarını ifade etti.

ABD’de Türk Olmak ve Başarmak

Sanlı, ABD’de Türk olmanın getirdiği sorumlulukların altını çizdi ve Türk iş dünyasının karşılaştığı zorluklara rağmen, Amerikan pazarında başarılı olmak için gösterdikleri gayreti takdir etti. Ayrıca, ticari ilişkilerin geliştirilmesi için kapsayıcı bir vizyonla hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Sanlı, konuşmasını, Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerin daha fazla artması ve iki ülke arasındaki işbirliğinin güçlenmesi için kararlı olduklarını belirterek tamamladı. Sanlı, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ABD pazarındaki yerini daha da güçlendirmek için stratejik adımlar atacaklarını ve bu konuda TABA AmCham olarak tüm enerjileriyle çalışacaklarını söyledi.



Pakistan İstanbul Başkonsolosu Nauman Aslam -Türkiye ile Güçlü İş Birliği Vurgusu

Toplantıya katılan Pakistan İstanbul Başkonsolosu Nauman Aslam, Türkiye ile Pakistan arasındaki derin diplomatik, politik ve kültürel ilişkilerin altını çizerek, iki ülkenin ekonomileri arasında önemli iş birliği fırsatlarına değindi.



Türkiye ile Güçlü Diplomatik ve Ekonomik İlişkiler

Başkonos Aslam, Türkiye ile Pakistan arasındaki diplomatik, politik ve kültürel bağların gücüne vurgu yaparak, iki ülkenin birbirine sunduğu ekonomik fırsatların altını çizdi. Özellikle Türkiye'nin ekonomik gelişiminde kilit rol oynayan girişimcilerin, Pakistan'da da benzer şekilde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.

Özel Sektörün Rolü ve Önemi

Konuşmasında, özel sektörün ekonominin gelişiminde oynadığı kritik role dikkat çeken Aslam, yerli ve yabancı girişimcilerin katkılarının Pakistan ekonomisi için ne denli önemli olduğunu vurguladı. Özellikle tekstil, kimya, spor ürünleri, medikal aletler ve deri ürünleri gibi alanlarda Pakistan'ın güçlü bir üretim kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.

Türkiye ile Ticari İş Birliklerinin Artırılması

Pakistan'ın 250 milyonluk nüfusu ile dünya genelindeki yatırımcılara büyük fırsatlar sunduğunu belirten Aslam, Türkiye ile ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Pakistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu'nun (FTCCI) Türkiye’de de aktif bir şekilde faaliyet gösterdiğini, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması için çalışıldığını dile getirdi.

Yatırım Fırsatları ve Önemli Sektörler

Başkonos Aslam, Pakistan hükümetinin yabancı yatırımları teşvik etmekte kararlı olduğunu ve enerji, tarım, madencilik, mineraller ve bilgi teknolojisi gibi çeşitli sektörlere öncelik verdiğini belirtti. Ayrıca, Pakistan’ın özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye gibi dost ülkelerden gelen yatırımlara büyük önem verdiğini ifade etti.

Pakistan'da Düzenlenecek Uluslararası Etkinlikler

Konuşmasının sonunda, Pakistan'da düzenlenecek önemli etkinliklerden bahseden Aslam, Pakistan’ın beşinci uluslararası tekstil sergisinin yakında Karaçi Expo Merkezinde gerçekleşeceğini duyurdu. Bu sergide 500’den fazla ihracatçının ürünlerini sergileyeceğini ve 60’tan fazla ülkeden 600-700 yabancı delegenin katılımının beklendiğini belirtti.

Gelecekteki İş Birlikleri

Başkonos Aslam, Türkiye’deki iş insanlarını Pakistan’a davet ederek, Pakistan’ın sunduğu gizli fırsatların keşfedilmesi için İstanbul Başkonsolosluğu ile iş birliği yapılabileceğini söyledi. Ayrıca, AmCham Asya Pasifik Komitesi’nin Pakistan’a yönelik özel bir yatırım ve ticaret etkinliği düzenleyeceğini ve bunun yakında duyurulacağını ekledi.



Bahçeköy Life Park

Toplantının ev sahipliğini yapan İstanbul'un En Büyük Açık Hava Kompleksi Bahçeköy Life Park Sahibi Erdem İpekçi, Bahçeköy Life Park hakkında bilgi verdi. Park, altı farklı markaya ev sahipliği yapıyor ve hem kapalı hem de açık alanları ile dikkat çekiyor. İstanbul'un en büyük açık hava kompleksi olarak öne çıkan Bahçeköy Life Park, 50 kişiden 5,000 kişiye kadar etkinlikler düzenleyebiliyor. Üst düzey sponsor alanı sayesinde bu rakam 15,000 kişiye kadar çıkabiliyor.

Festivaller İçin Uygun Bir Alan

İpekçi, Bahçeköy Life Park’ın Avrupa'daki en büyük festival alanlarından biri olduğunu vurguladı. Alan, yaklaşık 15,000 kişi kapasitesine sahip ve çeşitli etkinlikler için ideal bir seçenek sunuyor. Kullanıcılar, etkinliklerini gönül rahatlığıyla bu alanda düzenleyebilirler.

Doğa ile Bütünleşen Etkinlik Deneyimi

Bahçeköy Life Park'ın orman havasının ve oksijenin öğrenme kapasitesini olumlu etkilediğini belirten İpekçi, bu ortamda yapılan belirli analizlerin, konsantrasyonun %30 ile %40 oranında arttığını gösterdiğini ifade etti. Ayrıca, doğanın insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerinden biri olan mutluluğun da benzer oranlarda arttığına dikkat çekti.

Erdem İpekçi, bahçeyle iç içe geçmiş bu özel alanı ziyaret edenlere, doğanın tadını çıkararak etkinliklerini düzenlemeleri için tercih edilebilecek bir yer olduğunun altını çizerken, tekrar gelen ziyaretçilere de teşekkür etti.

Toplantı, açılış konuşmaların  ardından, moderatörlüğünü Dr. Yılmaz Sönmez’in yaptığı oturumla devam etti. Bu oturumda, Türk iş dünyasının ABD'deki fırsatları ve zorlukları masaya yatırıldı.



TABA AmCham Başkan Yardımcısı Yılmaz Sönmez: "Zenginlik İyi Dostlarla Ölçülür"

TABA AmCham Başkan Yardımcısı Yılmaz Sönmez, panelde yaptığı konuşmada, iş dünyasında başarıyı sadece maddi kazançla değil, iyi dostluklarla ölçmenin önemini vurguladı. Sönmez, ABD'de iş yapan Türk girişimcilerin sayısının artırılması gerektiğini belirterek, iş dünyasının değişim ve yenilik arayışının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Zenginlik İyi Dostlarla Ölçülür

Yılmaz Sönmez, konuşmasına zenginliği sadece maddi kazançla değil, iyi dostlarla ölçmenin önemine dikkat çekerek başladı. "Zengin insanlarla birlikte olmak güzel," diyen Sönmez, iş dünyasında kurulan sağlam dostlukların ve iş birliğinin önemini vurguladı. Paneldeki katılımcılara hitap eden Sönmez, ABD'de iş yapan Türk girişimcilerin sayısını merak ettiğini ve bu sayının artması gerektiğini ifade etti.

ABD'deki Türk Girişimcilerin Sayısı Artmalı

Sönmez, paneldeki katılımcılara ABD'de iş yapan Türk girişimcilerin sayısını sorduğunda, düşük bir katılım gördüğünü belirtti. "Bu sayıyı artırmamız lazım," diyen Sönmez, ABD'deki Türk girişimcilerin hem sayısal olarak büyümesi hem de başarılarını daha da pekiştirmesi gerektiğini dile getirdi. ABD'de başarılı olan Türk girişimcilerin diğerlerine rehberlik etmesinin, yeni girişimciler için rol model olmasının önemine dikkat çekti.



İş Dünyasında Değişim ve Yenilik Kaçınılmaz

Konuşmasının devamında iş dünyasının sürekli bir hareket ve arayış içinde olduğunu belirten Sönmez, işletmelere yönelik danışmanlık yaptığı dönemde sıkça verdiği bir tavsiyeyi paylaştı: "İş modellerinizi değiştirin ve Türkiye'nin dışında 180 ülkede var olun." Sönmez, global bir başarı için işletmelerin bu değişimlere hazır olmaları gerektiğini ve bunun da zamanının geldiğini belirtti.

Amerika'da Başarı Hikayeleri

Sönmez, paneldeki konuşmasını değerli misafirlerle sohbet ederek başlatmak istediğini ifade etti. İlk olarak, panelin değerli konuşmacılarından Prof. Dr. Semahat Demir’e hitap eden Sönmez, Amerika'nın bir hayal mi, macera mı yoksa gerçek bir yolculuk mu olduğunu sordu. Prof. Dr. Semahat Demir’in Amerika'daki yolculuğunu, nereden başlayıp nereye vardığını ve bu süreçte neler başardığını öğrenmek istediğini belirtti.



 Prof. Dr. Semahat Demir: “Amerika’da Başarı ve Mutluluk, Katkı Sağlamakla Elde Edilir”

Türk Kadını Olarak Amerika'da Elçi Rolündeyim Prof. Dr. Semahat Demir, panelde yaptığı konuşmada, Amerika’daki başarısının ardında bir Türk olarak orada bulunmanın önemini vurguladı. "Ben bir Türk olarak bir nevi elçiyim orada, bir beyin gücünün sembolüyüm" diyen Demir, Amerika’da yaşadığı 25 yıllık kariyerine değinerek, başarının tanımını katkı sağlamak ve bu katkıyla elde edilen mutluluk olarak tanımladı.

Eğitim ve Disiplinin Önemi

Konuşmasında, Türkiye’de başladığı eğitim yolculuğunun Amerika’da devam ettiğini belirten Demir, Amerika’daki eğitim sisteminin disiplinli yapısına vurgu yaptı. “Türkiye’de doğdum, büyüdüm, ancak Amerika’da master ve doktora yaparak bilimsel çalışmalarımı derinleştirdim” diyen Demir, Amerika’da mühendislik ve tıp fakültelerinde aldığı eğitimin, kariyerinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.

Amerika'nın Çeşitliliği ve Başarıya Etkisi

Prof. Dr. Demir, Amerika’nın kültürel çeşitliliğinin başarıya olan katkısını dile getirirken, Amerika’daki sosyolojik dinamiklerin bireylerin başarı hikayelerini nasıl etkilediğini anlattı. "Amerika, çok kültürlü ve çok uluslu bir yapıya sahip. Bu çeşitlilik, başarıyı getiren önemli bir faktördür" dedi. Ayrıca, Amerikan sisteminin bireylere sunduğu hukuki ve etik ortamın, başarıya giden yolda nasıl bir itici güç olduğunu belirtti.

Kadın Mühendislerin Rolü ve Mücadelesi

Prof. Dr. Demir, Amerika’daki kadın mühendislerin temsilciliğini üstlendiği görevlerden ve bu alanda sağlanan başarılarından bahsetti. “Kadın mühendisler olarak Amerika’da önemli başarılara imza attık. Nükleer denizaltılarda görev alan ilk kadın teğmenlerin yer alması gibi, birçok ilki başardık” diyerek, Amerika’da kadının mühendislik alanında elde ettiği başarıların altını çizdi.

Yapay Zeka ve Teknoloji Gelişimi

Demir, konuşmasında, yapay zeka ve bilgi teknolojileri alanındaki gelişmelerin Amerika’nın global liderlik konumunu nasıl güçlendirdiğine dair örnekler sundu. “Amerika, üretimi dünyaya satarken, teknolojiye olan yatırımlarını da artırıyor” diyerek, Amerika’nın inovasyon ve teknoloji üretimindeki başarısına vurgu yaptı.

Gençlere Yatırım ve Özgürlük Alanları

Prof. Dr. Demir, Amerika’nın gençlere sunduğu özgürlük ve ticari imkanların, girişimciliği ve yenilikçiliği nasıl teşvik ettiğini anlattı. "Amerika, gençlere yatırım yaparak, onlara özgürlük tanıyor ve bu sayede dünya çapında yeniliklerin öncüsü oluyor" ifadeleriyle, gençlerin önemine dikkat çekti.



Başkan Tayfun Selen, "Amerika’da Başarı Tesadüf Değil, Çalışkanlığa Verilen Değerin Sonucu"

Amerika'ya Göç ve İlk Zorluklar

Morris Bölge Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Selen, Amerika'da yaşamaya ve çalışmaya başlama sürecini anlattı. Selen, "Amerika'ya geldiğimde iş bulmak kolay olmadı. İlk yıllarda zorluklarla karşılaştık; paramız yoktu, ama çok çalıştık" dedi. 12 yıl boyunca Amerikan vatandaşlığı almak için çabaladığını belirten Selen, bu süreçte avukatlara büyük paralar ödediğini ve nihayet 2008 yılında vatandaşlık aldığını ifade etti.

Başarıya Giden Yol

Selen, 2008 yılında Amerikan vatandaşı olduktan sonra kariyerinde hızla yükseldiğini ve bankacılık sektöründe önemli bir pozisyona geldiğini söyledi. "1996'da pompa basan biriyken, 2008'de Amerika genelindeki banko şubelerinin yapımından sorumlu bir görevdeydim. Bu, Amerika'nın doğru çalışan kurallarıyla oynayan kişilere verdiği imkanların bir sonucudur" diye konuştu.

Siyasete Giriş ve Cumhuriyetçi Parti ile İlerleyiş

Amerikan vatandaşı olduktan sonra siyasete atıldığını belirten Selen, Cumhuriyetçi Parti'de mahalle delegeliğinden başlayarak, ilçe yönetimine, ardından da belediye meclisine aday olduğunu ve kazandığını dile getirdi. Sonrasında belediye başkanı olduğunu ve 39 belediyenin birleşiminden oluşan Morris Bölgesi'nin yönetiminden sorumlu olduğunu ifade etti. "2020 yılında oy pusulasında ismim Donald Trump'la birlikteydi. Yüz kırk yedi bin oyla Amerika'da en yüksek oyu alan Türk kardeşiniz oldum" dedi.



Amerika-Türkiye İlişkileri ve Cumhuriyetçi Parti Perspektifi

Selen, Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin Cumhuriyetçi Parti iktidarında daha iyi olduğunu düşündüğünü belirtti. "Trump Amerika'yı yönetirken, Türkiye ile büyük bir problem yaşanmadı. Trump'ın tekrar seçilmesi durumunda Amerika'nın gidişatının daha olumlu olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Göçmenlik Politikası ve Amerika'nın Geleceği

Selen, Amerika'nın göçmenlik politikalarına da değinerek, "Open Border politikası, sınırdan insanların elini kolunu sallayarak geçmesine neden oluyor. Amerika'nın kapıları açık kaldı, bu büyük bir sorun" dedi. Trump’ın göçmenlik sorununu çözmek için daha iyi bir lider olacağını savundu.



Amerika'da İş Yapmak İçin Politikacılara Yatırım Yapın

Tayfun Selen, iş adamlarına Amerika'da iş yaparken politikacılara yatırım yapmalarını tavsiye etti. "Amerika'da işlerinizi geliştirmek istiyorsanız, mutlaka politik olarak desteklenmeniz gerekecek" diyerek iş dünyasının siyasetle olan ilişkisine dikkat çekti.

Amerika'daki iş adamlarına ve destekçilerine teşekkür eden Selen, politika yapmanın zorluklarına rağmen doğru desteklerle başarının mümkün olduğunu vurguladı. "Politika halka ulaşmanız lazım, mesajınızı iletmeniz lazım. Bunun için televizyon, sosyal medya veya posta yoluyla iletişim kurmanız gerekiyor. Bu da ciddi maliyetler gerektiriyor" dedi.

Panel sonrası plaketler verildi, toplu aile fotografı çekildi. Bir  süre gerçekleşen Network ile sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com

kaynak


18 Ağustos 2024 Pazar

Maxus e-Deliver 3 Türkiye’nin En Fazla Tercih Edilen Elektrikli Ticari Aracı Oldu -Yılmaz Parlar

 Maxus e-Deliver 3 Türkiye’nin En Fazla Tercih Edilen Elektrikli Ticari Aracı Oldu 

Maxus “Elektriğin Bereketi” Dedi ve Lider Oldu

Maxus, 2023 yılında Doğan Trend Otomotiv güvencesiyle “Elektriğin Bereketi” diyerek giriş yaptığı Türkiye’de, yüksek verimlilik arayan firmaların tercihi oldu. Temmuz ayı sonu itibarıyla Maxus e-Deliver 3 modeli, ulaştığı 220 adetlik satışla pazardaki payını yüzde 42’ye çıkardı ve en çok tercih edilen model oldu.

 


Dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden SAIC bünyesindeki İngiliz orijinli köklü marka ve elektrikli ticari araç üreticilerinden Maxus, kısa süre önce giriş yaptığı Türkiye’de yeni elektriklenen ticari araç pazarında dikkat çekiyor. Maxus, e-Deliver 3 modeli ile özellikle şehiriçi operasyonları ağırlıklı olan ticari işletmelerin radarına girmeyi başardı. Sürdürülebilir mobilite vizyonuna kararlılıkla sahip çıkan Doğan Trend Otomotiv’in Türkiye’de temsil ettiği marka, yılın ilk yarısında kendi segmentinde zirvenin sahibi oldu.

 


Elektrikli ticari araç dönüşümü başlıyor

Doğan Trend Otomotiv Elektrikli Ticari Araçlar Satış Direktörü Cem Aşık, “Ticari araçların elektrikli dönüşümü henüz çok yeni bir olgu. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz segment şu an için dar bir segment. Bununla beraber ülkemizin ihtiyaç duyduğu verimlilik ve dışa bağımlılığın azaltılması açısından ticari araçların elektriklenmesinin çok önemli olduğunu biliyor ve gelecekte daha hızlı bir büyüme trendi yakalayacağına inanıyoruz” dedi ve şirket olarak bu vizyona katkı sunmaya çalıştıklarını iletti.

 


“Elektriğin Bereketi” lider oldu!

2023’te ülke lansmanı yapılırken ürünün özelliklerini ve kullanıcı faydasını en yalın ifadeyle anlatacak şekilde “Elektriğin Bereketi” sloganını benimseyen Maxus, Türkiye’deki ilk modeli olan %100 elektrikli e-Deliver 3 ile elektrikli hafif ticari araç pazarının ilk sırasında yer aldı. 2024 senesinde ilk yedi ay sonunda 220 adetlik satışla pazardan yüzde 40 üzerinde pay alırken yeni e-Deliver 5, e-Deliver 7 ve e-Deliver 9 modellerinin de katkılarıyla öncülüğünü sürdürmeyi hedefliyor.

 

İngiltere’de 1896’da kurulan ve 2009 yılında otomotiv devi SAIC çatısı altına giren Maxus, Avrupa’da 20’den fazla ülkede operasyonlarını sürdüren ve geniş bir ürün gamına sahip bir marka olarak 2024 yılının ilk yarısında Avrupa’da elektrikli van ve pick-up pazarında yüzde 5 pazar payına ulaştı. Türkiye’de 20’nin üzerindeki noktada satış ve satış sonrası hizmet veren marka ülke çapında kapsama alanını genişleterek çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

 


Yakıt giderlerini düşürmek isteyen işletmelerin tercihi

Elektrikli ticari araç dönüşümü tüm dünyada henüz yeni başladı. Üreticiler yeni alternatifleri piyasaya sunmaya çalışıyor ve her yeni modelle birlikte farklı bir müşteri segmentinin ihtiyaçları da giderilir hale geliyor. İşletme giderleri arasında yakıtın önemli yer tuttuğu firmalar öncelikli olarak elektrikli araç tercih etmeye başladı. Her yeni modelin farklı müşteri gruplarının ihtiyaçlarına hitap edeceğini aktaran Elektrikli Ticari Araçlar Satış Direktörü Aşık: “Maxus, çok uluslu kuruluşların yanı sıra, şehir içi dağıtım yapan işletmelerin ilgi gösterdiği bir marka haline geldi. Maxus’un yenilikçi ve çevre dostu araçları, kargo taşımacılığı ve dağıtım sektörlerinde yeni bir dönemin kapılarını aralıyor” dedi.

 

Doğan Trend Otomotiv elektrikli ticaride de öncü oldu!

Bir Doğan Holding şirketi olan Doğan Trend, grubun sürdürülebilirlik vizyonuna kendi sektöründeki elektrikli dönüşümüne verdiği önemle sahip çıkıyor. Otomobil segmentindeki tecrübenin ardından ticari araç segmentinde de elektrikli dönüşümün öncülerinden oluyor. Ülkemizin cari açığındaki önemli parametrelerden biri enerji ihtiyacımızın gittikçe artması ve bu ihtiyaç petrol ithalatını artırıyor. Elektrikli araçlar petrole bağımlılığı azalttığından elektrikli araçlara dönüşüm, sadece çevre açısından değil ekonomik anlamda da büyük önem taşıyor.

 

Yüzde 85 yakıt tasarrufu, 5m3’e yakın hacim ve teknolojik özellikler!

%100 elektrikli Maxus e-Deliver 3, sessiz ve konforlu sürüşüyle binek araç konforu sunan bir ticari araç. 118 kW (160 PS) gücündeki elektrik motoruyla güçlü ve çevik olan e-Deliver3, 371 kilometrelik WLTP şehir içi menziliyle işletmelerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Yüksek kapasiteli bataryası ile rakiplerinden ayrışan markanın modelleri yüzde 85’e varan tasarruf sağlıyor. Maxus e-Deliver 3, 5 yıl/100.000 kilometre araç garantisinin yanı sıra sunduğu 8 yıl/160.000 kilometre batarya garantisiyle de fark yaratıyor.

 

4555 mm uzunluğu, 1780 mm genişliği ve 1895 yüksekliği ile Maxus e-Deliver 3, orta boy hafif ticari araçlar arasında önemli bir boşluğu dolduruyor. 2910 mm’lik dingil mesafesiyle de dikkat çeken araç, elektrikli rakipleri ile kıyaslandığında şehir içi kullanım için en uygun araç haline geliyor. 4.8 metreküplük yükleme hacmine sahip araç, 910 kilogramlık taşıma kapasitesiyle beklentileri karşılıyor. Geniş yükleme alanıyla da göz dolduran e-Deliver 3, 2 adet Euro Palet’lik yük taşıma alanı sunuyor. Aracın standart donanım listesinde ise Apple CarPlay ve QDLink’i destekleyen 7 inç dokunmatik ekran, geri görüş kamerası, ısıtmalı koltuklar, otomatik klima, hız sabitleyici, otomatik farlar ve elektrikli ayarlanabilen ısıtmalı yan aynalar yer alıyor. 

 

İşyerinde şarj imkânı ve %100 maliyet kontrolü

Doğan Trend Otomotiv, iş ortakları ile beraber işyerinde şarj cihazı kurulumu desteği de sağlıyor. Böylece iş sahipleri hem maliyetlerini %100 kontrol etmiş oluyor hem de önemli bir maliyet avantajına sahip oluyorlar.

 

Doğan Trend Otomotiv Hakkında

Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji A.Ş., Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanlarında faaliyet gösteriyor. 1961 yılında otomotiv ticareti yapmaya başlayan Doğan Grubu’nun 60 yıllık deneyimiyle; bünyesinde Suzuki, Suzuki Marine, Piaggio, Vespa, Motoguzzi, Aprilia, KYMCO, Wallbox, Silence, MG ve Maxus gibi markalarının distribütörlüğünü barındırmasının yanı sıra 2024 yılında Fortune 500’de 102. sırada yer alan Doğan Trend Otomotiv, ikinci el ve perakende satış hizmetleri kapsamında da suvmarket.com, vespastoreturkey.com ve scootermarket.com markalarıyla sektörde kiralama operasyonları ve e-ticaret alanında varlığını sürdürmeye ve büyümeye devam etmektedir. Teknolojik, müşteri odaklı ve keyifli bir deneyim sunan markaları tüketicilerle buluşturuyor. Marka temsilciliklerinin yanısıra ülke çapında bayileri ve perakende satış-servis noktaları ile kiralama operasyonları da bulunan Doğan Trend Otomotiv hakkındaki güncel bilgilere www.dogantrend.com adresinden ulaşılabiliyor.

 

SAIC Motor Hakkında

1997 yılında kurulan SAIC Motor, dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden biri olarak 120,9 Milyar dolarlık geliri ile 2024 yılında Fortune dergisi tarafından yayınlanan Global 500 listesinin 93. sırasında yer aldı. Yeni nesil mobilite hareketinin öncüsü olan SAIC Motor; MG, Roewe, Maxus, Rising Auto, Wu Ling, Sunwin, IM Motor markalarını bünyesinde barındırırken Volkswagen ve General Motors ile de üretim ortaklığı yapmaktadır. Genel merkezi Şangay'da bulunan SAIC Motor, dünya çapında 17 farklı bölgede üretim, satış ve satış sonrası servis hizmetleri verirken aynı zamanda üstün kaliteli ürünlerini küresel pazarlara sunmaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com


kaynak

14 Ağustos 2024 Çarşamba

Chery TIGGO 7 ve TIGGO 8 Paris’ten Nice’e Uzanan Kültür Yolculuğuna Çıktı-Yılmaz Parlar

 

Chery TIGGO 7 ve TIGGO 8 Paris’ten Nice’e Uzanan Kültür Yolculuğuna Çıktı

Chery, Güney Fransa’da TIGGO 7 ve TIGGO 8 Modellerini Tanıttı

 

Çin’in önde gelen otomotiv üreticisi Chery, dünya genelinde gerçekleştirdiği tanıtım etkinlikleri ile geleceğe dönük kullanıcı odaklı yaklaşımını sergilemeye devam ediyor. Bu kapsamda Chery, TIGGO 7 ve TIGGO 8 modelleri ile Güney Fransa'da benzersiz bir tanıtım yolculuğuna çıktı. Çinli marka, Paris'te başlayıp Nice'de sona eren turda TIGGO 7 ve TIGGO 8 modellerinin olağanüstü sürüş deneyimini eksiksiz bir şekilde sergiledi. Bu tanıtım yolculuğu, TIGGO 7 ile TIGGO 8'in sıra dışı performansını öne çıkarmakla birlikte, katılımcılara zengin bir kültürel deneyim de yaşattı.



Çin’in en büyük otomotiv üreticilerinden Chery, iki lider SUV modeli TIGGO 7 ve TIGGO 8 ile Fransa’nın güneyinde benzersiz bir tanıtım yolculuğuna çıktı. Sanat ve modanın başkenti olan Paris'ten başlayıp tabloyu andıran şehir Nice'de sona eren bu yolculuk, araçların olağanüstü performansını gösterirken, aynı zamanda önemli bir kültürel etkileşim ve marka deneyimi etkinliğine dönüştü.

Sanat ve modanın başkentinden yola çıktı

Zengin sanat ve moda mirasıyla tanınan Paris, bu görkemli yolculuğun başlangıç noktası oldu. Özel olarak donatılmış TIGGO 7 ve TIGGO 8 modelleri görücüye çıktı ve çok sayıda izleyicinin dikkatini üzerine topladı. Her iki model de bu yolculukta şık tasarımları ve etkileyici görünüşleri ile katılımcılarda büyük etki bıraktı. Chery’nin TIGGO 7 ve TIGGO 8 modelleri, olağanüstü sürüş deneyimlerini yol boyunca sergilemek üzere Paris'ten Nice şehrine hareket etti. SUV modeller, yolculuk boyunca üst düzey güçleriyle farklı yol koşullarına kolayca meydan okuyarak üstün performanslarını kanıtladılar. Modellerin kusursuz vites geçişleri ve hızlı tepki verme kabiliyetleri, Chery'nin ileri teknolojisi ile olağanüstü kalitesini ön plana çıkararak keyifli bir sürüş deneyimi sağladı. Her hızlanma ve dönüş, kullanıcılara sürüş keyfi ve teknolojik mükemmelliğin enfes karışımını sunarak güven ve kusursuzluk hissiyatı verdi. Ayrıca, araçların kapsamlı akıllı bağlantı özellikleri yolculuğa daha da fazla heyecan getirdi.



Kullanıcılara doğrudan deneyimleme imkanı sunuldu

Chery TIGGO 7 ve TIGGO 8, yolculuk boyunca çeşitli sergiler ve interaktif etkinliklerde boy gösterdi. Her ayrıntısına kadar planlanan bu etkinlikler, kullanıcıların TIGGO 7 ve TIGGO 8 modellerine ilişkin bilgisini ve beğenisini artırdı. Chery, kullanıcılara çevrimdışı etkileşimlerle Chery modellerinin benzersiz cazibesini ve ileri teknolojisini doğrudan deneyimleyebilme ve daha iyi tanıyacakları ürünleriyle ilişkilerini geliştirebilme imkanı sağlıyor.



Nice’de biten yolculuk, izleyicileri etkiledi

Yolculuk sonunda Chery TIGGO 7 ile TIGGO 8 modelleri Nice'e ulaştı. Nice'in çarpıcı manzarasında TIGGO 7 ve TIGGO 8'in şık tasarımıyla yarattığı mükemmel uyum törene benzersiz bir dokunuş kattı. Bu yolculuk, Chery’nin SUV modellerinin olağanüstü performansının kapsamlı bir gösterisi olmakla beraber sürükleyici bir kültürel deneyim oldu. Her katılımcı, etkinlikte Chery'nin benzersiz cazibesini, Nice'in unutulmaz doğal güzelliklerini ve sanatsal ambiyansını hissetti. Paris'ten Nice'e uzanan bu yolculuk sadece bir araç tanıtımı değil, aynı zamanda Chery markasının imajını izleyicilerin kalplerinin derinliklerine işleyen bir kültür etkileşimi oldu. TIGGO 7 ve TIGGO 8'in Güney Fransa'daki tanıtım turu, görkemli bir otomobil gösterisinden de öte Chery’nin olağanüstü performansı ile şık tasarımının küresel bir kanıtı oldu. Chery markası, geleceğe dönük yüzüyle dünyaya inovasyon ruhunu ve olağanüstü kalitesini sürekli göstermek adına daha heyecan verici ürünler sunmak için hazırlıklarına devam ediyor.

Chery Türkiye hakkında

Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 50 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 Pro Max, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 Pro Max, konfor ve verimlilik açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.

 

Chery hakkında

 

Kantar ve Google, ortaklaşa, 2023 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 26 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 12 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.

yilmazparlar@yahoo.com

Kaynak

10 Kasım 2023 Cuma

İTO Kasım 2023 Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar

   İTO Kasım 2023 Meclis Toplantısı


İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Kasım ayı meclis toplantısında Türkiye ekonomisinin geldiği noktaya dair önemli açıklamalarda bulundu. Avdagiç, geçen 5 aylık dönemde atılan doğru adımların ekonomide olumlu sonuçlarını görmeye başlandığını ifade etti. Bu süreçte uygulanan para politikasının etkisiyle takur aklarının sona erdiğini, ithalatta belirgin bir yavaşlama sürecine girildiğini ve cari dengenin iyileşme yolunda olduğunu belirtti.



İthalatın ağustos ayında yüzde 7, eylülde ise yüzde 15'e yakın düşüş gösterdiğini vurgulayan Avdagiç, dış ticaret açığının ise söz konusu aylarda sırasıyla yüzde 23 ve yüzde 48 azaldığını açıkladı. Ayrıca, ekim ayı ihracat rakamlarının geçen yıla göre yüzde 7.4 artarak 23 milyar dolara yaklaştığını belirtti.


İkinci olarak, mevduat tarafında yaşanan gelişmeleri paylaşan Avdagiç, son iki ay içinde TL mevduat hacminin 1 trilyon lira civarında arttığını, KKM'nin 350 milyar TL, döviz mevduatının ise 4 milyar dolar düşüş kaydettiğini açıkladı.



Üçüncü olarak, sanayi üretimindeki artışa dikkat çeken Avdagiç, yıllık bazda temmuzda yüzde 7.6, ağustos ayında yüzde 3.1 artan toplam sanayi üretiminin, ekonomideki dengeleme sürecinin bir göstergesi olduğunu söyledi.



Dördüncü olarak, finansmanın pahalılaşmasına rağmen ticari taraftaki kredi büyümesinin tüketim tarafından belirgin olarak ayrıştığını belirten Avdagiç, bu durumun ekonomik dengenin sağlanmasında önemli bir gösterge olduğunu ifade etti.


Son olarak, Avdagiç, enerji kullanımına ilişkin verilere değindi. Türkiye'nin toplam enerji üretiminin temmuzda yüzde 4.7, ağustos ayında yüzde 4.9 arttığını ve enerji tüketiminin ise sırasıyla yüzde 9.5 ve yüzde 5.2 arttığını açıkladı. Avdagiç, bu verilerin Türkiye'nin enerji sektöründeki büyümeyi yansıttığını belirtti.


yilmazparlar@yahoo.com


17 Ekim 2023 Salı

2.Güvenilir Ürün Zirvesi -Feed the Future Ödül Töreni-Yılmaz Parlar

 2.Güvenilir Ürün Zirvesi -Feed the Future Ödül Töreni

Başkanlığını Celal Toprak’ın (Yeni Platformlar Derneği (YAPDER) Bünyesinde Güvenilir Ürün Platformu tarafından  2. Güvenilir Ürün Zirvesi" ve "Feed the Future Ödül Töreni" 16 Ekim 2023 Pazartesi günü Florya Crowne Plaza Hotelde gerçekleştirildi.



Güvenilir Ürün Platformu Sekreteri Elif Aşlamacı Attepe’nin üstün gayretleriyle, Güvenilir Ürün Platformu tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Güvenilir Ürün Zirvesi ve Feed the Future Ödül Töreni, 12 ülkeden gıda sektörüne yön veren isimleri İstanbul'da bir araya getirdi.



"El Ele" temasıyla gerçekleşen program kapsamında uzman konuşmacıların yer aldığı paneller, "israfa dur" diyen reçete denemeleri, workshoplar ve 12 ülkenin kamu ve özel sektör temsilcileri ile ülke masası toplantıları düzenlendi.

Gıda ve tarım sektörünü bir araya getiren Güvenilir Gıda zirvesinde önce Güvenilir Gıda önemine göz atalım;



Gıdanın önemi açıktır ve gereklidir. Gıda, insan vücudunun inşasında önemli bir unsurdur. Sağlıklı gıda bize gelişmek ve büyümek, aktif ve sağlıklı olmak, hareket etmek, oynamak, çalışmak, düşünmek ve öğrenmek için gereken besinleri ve enerjiyi sağlar. 

Yiyecek ve su vücudun beslenmesinin ve güçlenmesinin temel kaynaklarıdır ancak yediğimiz besinlerin birçoğunun herhangi bir besin değeri yoktur. 



Tam tersine diyabet, kalp hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu nedenle vücuda yeterli besin değerini sağlayabilecek sağlıklı ve dengeli gıdaları tercih etmeliyiz. 


Besinler vücudumuzla, zihinsel ve sosyal sağlığımızla doğrudan ilgilidir çünkü her yiyecek veya sıvı, fiziksel ve zihinsel gelişimimiz için çok gerekli olan   karbonhidrat, protein , vitamin, mineral, yağ vb. belirli besinleri içerir.


Güvenilir Gıda zirveleri gıda israfını azaltarak sürdürülebilirliği artırmak;

Küçük işletmelere pazar erişimi sağlayarak ve istihdam yaratarak yerel ekonomiyi desteklemek, İnsanların fiziksel, zihinsel ve sosyal refahını iyileştirmek gibi farkındalığı artırarak temel faydaları sağlamaktadır.

Zirvenin sunuculuğunu gazeteci TV Programcısı Çetin Ünsalan üstlendi, Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak açılış kısa konuşmasında bu sene ikincisini gerçekleştirdikleri etkinliğin tarım sektörüne katkılarından bahsederek, zirvede özellikle deprem bölgesinden gelen üreticilerin açtığı stantlar aracılığıyla oradaki üretimin desteklenmesi konusunda farkındalık yaratmak istediklerini açıkladı.

Propolis İnovasyon ödüllü BEOO arı ürünleri üreticisi BEOO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı konuşmasında; “İklim krizin artık gündemde olduğu gıda üretiminin gündeminde olduğu şu günlerde ve Dünya Gıda Gününde bu çalışmanın gerçekleştirilmesi son derece önemli ve büyük bir sorumluluk bizim üzerimize düşen önemli bir sorumluluk.



Biz de bu sorumluluğu bilinciyle etkinliklerde daha fazla farkındalık yaratmak ve toplumda ileti artırmak için çabalıyoruz. 


Tabii ki bireyin en önemli hakkı olan yaşama hakkını ve yaşamını sürdürebilmek için ihtiyaç duyduğu güvenilir ürünlere ve hizmetlere erişebilmesini sağlamak için kurduğumuz güvenilir ürün platformu, ailemiz yaptığımız bu çalışmalarla bu farklılığı artırarak aslında uluslararası seviyede bir bilinirlik ve ses getirmeyi amaçlıyoruz. 


Bugün bu arada yaşadığımız deprem felaketini de tabii etkileri ve izleri halen ülkemizde devam ederken hem Ziraat üretimi konuşacağız. Hem tarımsal  ekonomiye nasıl dikkat çekebileceğimizi el ele temasıyla bu yılın teması biliyorsunuz. 


El ele bu temayla bu tüm bu konuları ele alacağız. 

Israfa hep birlikte dur diyeceğiz. ve şartlar düzenleyeceğiz ve programla eş zamanlı olarak da depremler etkilenen tüm iller için perakende ile kooperatif el ele destekleri sektör profesyonellere yönelik kariyer toplantıları, beni hafife alma, inovasyon yarışması ve ödül töreni 


Bu akşam gerçekleştireceğimiz bir ödül töreninde 108 değerimiz tarafından 300 altmışa yarın başvuru 48 ismim bu akşam hep birlikte ödül alacak değerlendirildi. Hepsi çok kıymetliydi. Projelerin, jürilerin hepsi her projeyi değerlendirmediğini söyleyebilir. Yani ilişkili olabilecek konular ayrıştırıldı. Dolayısıyla tamamı bir değerlendirme yapıldığını da hatırlatalım. Gıda ve tarım sektörüne katkı sağlamak ve kırsal alanda ses getirmek amacıyla Türk insanına ses olmak amacıyla yaptığımız bu yarışmamızın her yere daha çok kişiye ulaşmasını ve sesini duyurmasını diliyoruz ve tabii ki üretici ve ürünlere ses olmasını diliyoruz. Kendini gelecek nesillerimizin ürünleri gıda ulaşmasına adamış sektör profesyonellerimiz, akademisyenlerimiz, üreticilerimiz ve gönüllülerimiz. Ayrıca bugün burada bulunarak farkındalığı katkı sağlayan herkesin dünya gününü kutluyorum.” dedi

 

Etkinliğin açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı, zirvenin deprem bölgesindeki tarımsal üretim ve ekonomiye dikkati çekmek için "El Ele" temasıyla gerçekleştirilmesinin öneminden bahsetdi.

Bağcı, " Kent merkezleri ile birlikte kırsalın da hızlı bir şekilde ayağa kalkması için bakanlık olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bölgeye 14 milyar TL'ye yakın tarımsal ödeme desteği sağladık. Bölgeden 300 bin ton hububat ürünü aldık ve karşılığında 1 milyar 600 milyon TL ödeme yaptık. Bugün kullandığımız tohumun yüzde 97'si yerli üretimdir. Son 21 yılda üreticimizi tarımsal üretime teşvik etmek için onlara reel olarak 850 milyar TL tarımsal destekleme ödemesi yaptık. Üreticimizin doğal afetlere karşı emeğini ve alın terini korumak için TARSİM'i kurduk ve bu kapsamda 20 milyar TL'ye yakın ödeme yaptık. Su, sulama ve toplulaştırma alanında 479 milyar TL yatırımla 9 bin 585 tesisi hizmete aldık. Kırsal kalkınma yatırımlarıyla hem üretimi hem de ürün işlemeyi destekledik.

Bu kapsamda yaklaşık 93 milyar TL hibe desteği sağladık. Bu yaptığımız çalışmalar neticesinde sadece bitkisel üretimde Cumhuriyet tarihinin üretim rekorunu kırarak 128,6 milyon ton üretim yaptık. Yine, hayvansal üretimdeki hayvan ve verim artışları ile büyük bir üretimin önünü açtık. Türkiye genelinde 7 bin 500'den fazla gıda denetçimiz ile yılda 1,3 milyonun üzerinde gıda denetimi yapıyoruz."şeklinde icraatlarını dile getirdi.



Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak da Bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları paylaştı.

Özetle Uçarmak "Her ürettiğimiz ürünün bir niteliği olması lazım. İnsanları önce üretime teşvik etmek gerek. Üretimin sürdürülebilir şekilde planlanması çok önemli." dedi. 

Yörelere değer katan liderler ve üreten yöre üreten Türkiye Protokol imza töreninde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Ordu belediye Başkanı Hilmi Güler tarım ile ilgili son yaptıklarını söylediler 

İstanbul Valisi Davut Gül organizasyonun sektör için önemine işaret ederek, çiftçiye destek verilmesi, kadınlar başta olmak üzere kooperatifleşmenin sağlanması, kooperatiflerin ve ürünlerin markalaşması gibi konulara dikkati çekti.

"Herhangi bir yerdeki çatışma, tüm dünyanın gıda arz güvenliğini tehdit eder hale geldi" şeklinde olumsuz tarafını işaretledi.

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz da ​​​​​​​bugün gıda konusunda dünyanın gündeminde olan iki konunun "gıda güvenliği" ve "güvenilir gıda" olduğunu söyledi.

İstanbul Ticaret Borsası desteği ile düzenlenen Zirvenin workshopunda, Gluten Free Karadeniz Mutfağı reçeteleri hazırlandı.

İSTİB Meclis Üyesi Süleyman Tarakçı, Masterchef Serap Aktan, Nalia Mutfak Koordinatörü Volkan Aslan ve Nalia Yöresel Ürünler Sorumlusu Fatma Tarakçı’nın hazırladığı, mısır tatlısı, muhlama, turşu kavurma ve mısır ekmeği yaptılar.

Diğer workshopta israfa dur denildi. Danet desteği ile yapılan Atıksız Coğrafi İşaretler workshopunda Danet Kalite Güvence Yöneticisi Furkan Sungur Uluçay, Gastronomi Yazarı Talip Bayram, Masterchef Serap Aktan ve Gastronomi İçerik Geliştirici Gülçin Polat yer aldı.

“İş Dünyasından çevreye yeşil ışık” panelinde moderator Gazeteci Mehmet Uluğtürk Hollanda örneğini verdi.

Hollanda yüzölçümü Güneydeki üç şehrimiz kadar Hollanda tarımsal ihracatı 236 milyar dolar. Adana'nın, Mersin'e, Osmaniye'nin tarımsal ürünün ihracatından 6 milyar dolarlık gıda ihracat gerçekleştirdiler.



Saydığım 3 kentin ihracatının toplam 6 milyar dolar içinde,tarımsal makinemiz var, yazılımımız var, her şeyimiz var. 6 milyar dolar... 

Yeşil mutabakatla son yılların en popüler konusu. Sürdürülebilir çevre en önemli konulardan ben ilk sözü Leyla Alaton’a  vermek istiyorum,” dedi


Leyla Alaton, “Sizden aldığım ilham kadarıyla konuşacağım ama, ilham verici bir konuşmaydı. Biz herhalde konuya bu kadar uzak. Uzak ve problemlerini bilmeden girmiş bir holdingiz yani. Eğer siz problemler var, ben uzak durayım derseniz hiçbir işe giremezsiniz ama değerlerimiz prensipleriniz ve şirket misyonunuz eğer uyuyorsa hiçbir zorluk yolunuzda sizi yıldıramazsınız. 

Peki biz o şekilde bu yola çıktık. Belki takip etmişsinizdir ki, emin ettiğiniz jeotermal saracılıkla işe başladık ama işi, tohum ve mikrogram gübreye kadar götürüyoruz ve asıl beni en çok memnun eden bütün bu grupların başına, Tamek eski Genel Müdür Melike Koçoğlu geldi. O da bu ay itibariyle daha yeni başladı. 


Çok heyecan verici en azından o kadar insana dokunan bir konu ki. Yani sabah böyle akşam yaptığımız bir şey. Hiç kimsenin bu konunun dışında bir fikri olabileceğini düşünmüyorum.” dedi


Leyla Alaton Karbon ayak izlerinden bahsetdi internet aracığı ile alınan üzerine binen temel ihtiyaçlarımızın israfları maliyetleri örneklendirdi. Fethiye’nin organik lezzetlerinden bahsederek örnek olarak gösterdi.  

  

BEOO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı Kendi öz geçmişini, ailesinin Tıb sektöründen oluşunu kendi çocuğunun örneğinden yola çıkarak arı ürünleri serüvenini özetledi.


“Propolis aslında baldan farklı bir ürün. Arıların, ağaçların yaprak sap ve tomurcuklarından topladığı ürün. Üçlü bir antioksidan aslında doğadaki en güçlü doğal antioksidan arılar da bunu kovanda her petek gözünün içerisine kaplıyorlar.


Bakteri, virüs ve mantarlarda darp duruyorlar ve bu amaçla kullanıyorlar aslında. Dolayısıyla biz insanoğlu da aslında ülkemizde yok olup gitmekte olan ya da heba olmakta olan bir değerin, farkına varıp bunu ortaya çıkardım diyebiliriz. Aslında tam olarak yaptığım şey bu. Çünkü Türkiye olarak aslında dünyada arıcılıkta üçüncü büyük ülkeyiz. Çin'den ve hindistan'dan sonra 8. 2.000.000 arı kovanımızla ve 75.000 aracımızla dünyada üçüncüyüz. Ülkemiz sadece bol üretiyordu. 

Diğer katma değerli adı ürünlerin propolis ar üstü tüm polen arı ekmeği arı zehirli gibi bunların üretimi yok. Derece kadar azdı ve ticari boyuta ve ürünümüz yoktu. Ülke olarak yani aracıların bireysel kendi yaptıkları veya çevrelerini yaptıkları uygulamalar vardır. Transferda diğerleri Anadolu ürünlerimizi üretilmiş katma değer ağır ürünleri hiç yoktu. 12.000 bitki türümüz var. 

8. 2.000.000 arı kovanımız var. Neden sadece bal üretelim? Neden propolis arı sütü arı ekmeği ham ham? 

Bal, polen, ariz zehri gibi kapma değerli arı ürünleri üretilmesi ülkemde ve neden çinliler yeterli gelsin? Çin'den ithal gelenler de gerçek olsa yine başımıza koyacağız. Onlar da sahipte yani içerisine işte orada bazı büyük ihracat yapan Çinli firmalar gene aracı yapmıyor. Bakın onu da söyleyeyim, çin'in arıcısı da yapmıyor ama firmalar yapıyor. Bazı firmalar bunu çoğaltıp içine işte bir ara bir propolis koyup 99 katkı maddesi boya koyup dünyaya satıyorlar. Ülkemize gelen de oydu, neden dedim. 

2.013 yılında istanbul Teknik Üniversitesi ara tekno kentleri firmamızı kurduk. 

Eşim ben ve sevgili hocamız, profesör doktor Dilek Boyacıoğlu, birlikte sadece aracım sektörü için de çok sayıda proje gerçekleştirmiştik ve gerçekleştirmeye devam ediyorduk. Kurarken de maddi kaynağınız var mıydı diye sorarsanız yoktu. Ne kaynağımız vardı, bilgi kaynağımız vardı. Tabi ki işin bu kısmı çok önemli. Yani yaptığımız işi iyi bilmek çok önemli ama bilmek iyi bilmek de yetmiyor. Az önce Leyla Alaton  söylediği gibi ölçek yüklü miktarda üretebilmek. 

Çeşitlendirebilmek, dünyaya satabilmek, bunları yaptığınızda gerçekten ülkenize bir katkı yapmış oluyorsunuz ve sektöre bir katkı yapmış oluyorsunuz. 

Biz bu sıfırdan çıktığımız yolculukta öncelikle devlet desteklerini araştırdık. Kadın girişimciliği desteklerini araştırdık. Nitekim o zamanlar da vardı, hala var. KOSGEB arge projesi tübitak arge projesi, İstanbul teknik üniversitesi'nin ar ge teşviklerinden yararlanarak çeşitli bankaların verdiği kadın girişimciliği kredilerinden yararlanarak ve ne mutlu ki ülkemizde kadın girişimciliğini destekleyen dernek ve kurum ve kuruluşların eğitimlerine katılarak onların netlerine girerek yani sıfırdan kurduğumuz sistemde şu an 36 ülke ihracat yapıyoruz. Yüzün üzerinde ürünümüz var, hepsinin formülü kendi tesislerimizi kendi arge merkezimizde geliştirildi. Hem 30 personelimiz çalışıyor. Arge merkezinde hem de üniversitelerle ortak çalışıyoruz yaptığımız. 



Her ürünün etkisini klinik çalışmayla ispatlayıp bunları da literatüre kazandırarak Anadolu propolis, Anadolu arı ürünleriyle yani bunu da markalaştırarak çünkü tamam arı ürünü deyince dünyanın her yerinde arı ürünü var. Peki Türkiye'ninkinin farkı ne? Anadolu'nun öbürlerinin farkı ne? Bunu da anlatmanız ve bunu da dünya markası yapmanız gerekiyor. Bütün bunları da bu katma değerleri de üstüne koyarak tabiri caizse hiç durmadan arı gibi çalışarak sadece ülkemizde değil dünyanın birçok ülkesine de gidip oralarda da konferanslar, seminerler, fuarlar, standlar sürekli. Bunları anlatarak, geldiğimiz 10 yıllık yolculukta. Epey bir yol aldık ama gidecek bunun daha belki 10 katı daha yol var. Biz bu yolculuğa devam edeceğiz. Bir farkındalık yarattık.”açıklamalarda bulundu



Zirvede Deprem Bölgesine Destek

Zirvede depremden etkilenen tüm iller için "Perakende ile Kooperatif El Ele masaları" kuruldu. Bölgeden gelen kadınlar ürünlerini sergileyerek, katılımcılara kendi ürettikleri ürünleri tanıttı.

Kahramanmaraş'tan gelen ve "Maraş Mutfağı" ismiyle bölgeye özgü ürünleri üreterek hizmet veren iki kardeş kadın girişimci Rukiye Demir ve Duygu Şan, depremde yıkılan işletmelerinin ardından zor koşullarda üretime yeniden başladıklarını, sosyal medya üzerinden yaptıkları ürünleri alıcılarla buluşturduklarını belirtti.

Feed the Future Ödülleri, alanında uzman 104 jüri üyesi tarafından kapalı oylamayla belirlenirken Zirve kapsamında gerçekleştirilen "Feed the Future Ödülleri"nde 33 farklı kategoride ödül sahibini buldu.

Gıda güvenliği gibi, Sürdürülebilirlik,  tüm tedarik zincirini kapsar ve gıda üretiminde yer alan herkes sürdürülebilir uygulamaları hayata geçirebilir. Bu, üretim ve işleme sırasında tedarik zinciri boyunca üretim tarımı ve doğal ve sentetik kaynakların kullanımından kompostlama, paketleme, geri dönüşüm ve gelecekteki üretim ihtiyaçlarını karşılamamıza olanak tanıyan diğer birçok uygulama ile perakende ve tüketici seviyelerine kadar uzanır. 

Tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir uygulamalara çok fazla zaman ve çaba harcanmasına rağmen, bazı zorlu noktalar var ve güvenli ürün elde etme hedefi sürdürülebilir uygulamalarla uyumlu değil. Sürdürülebilir uygulamaları takip ederek gıda güvenliği gibi başka bir faktörü değiştirerek nasıl başka bir potansiyel sorun yarattığımıza dair örnekler var


yilmazparlar@yahoo.com