28 Aralık 2017 Perşembe

2018 Turizmcilerce sıcak karşılanıyor-Yılmaz Parlar



2018 Turizmcilerce sıcak karşılanıyor
SKAL İstanbul Kulübü sıcak renklerle düzenlediği yılbaşı partisi ile yeni yıl için moral depolarken, sıcak karşıladığı, 2018 yılına ümitli bakıyor.
2018 Turizm beklentilerinin konuşulduğu parti İstanbul ve Marmara kulüplerin iştiraki ile Nişantaşı The Sofa Hotel Genel Müdür Cantekin Temizer ev sahipliğinde 26 Aralık 2017 Salı akşamı gerçekleşti.
Etkinliğe İstanbul SKAL Kulubü, Başkan Fatma Bahar Birinci, yönetim kurul üyeleri; Ata Eremsoy, Ayşe Önen, Selma Tatar, Dr. Özen Kırant Yozcu ve ICCA’nın Amsterdam’daki merkez ofisinde görev yapacak ICCA’nın Avrupa direkötürlüğü’ne getirilen Elif Balcı Fisunoğlu olarak tam yönetim katıldı.
Türkiye'nin 2018 yılı bütçesinin verdiği bütçe açığının büyük kısmının turizm gelirleriyle giderilmesi, 2018 yılında da ihtiyacımız olacak olan takribi 200 milyar dolar dövizin kaynağı olarak tüm gözlerin turizme çevrilişi, Turizm sivil toplum örgütlerince beklentilerin ağır sorumluluk yükün bilincini dahada artırdı.
Bakanlık öncülüğünde gelecek yıl turizm alanında yeni strateji oluşturulacağı, turizm sektöründe yeni kaynak pazarlar oluşturmak ve turizm çeşitliliğini sağlamak üzere kapsamlı bir dönüşümün hedeflendiği strateji, farklı turizm türleri konusunda bilgilendirici çalışmalar da yürüteceği olması muhtemel krizlerin turizm sektöründeki etkisini azaltmak için de sektöre özgü risk ve kriz yönetimi geliştirileceği, alternatif turizminde planlama ve altyapı çalışmaların tamamlanacağı açıklanan programlar doğrultusunda sektöre umut oldukca fazla.
2014'te zirveye çıkan ancak 2015 ve 2016'da yaşanan bölgesel krizlerin ve terör olaylarının etkisiyle gerileme yaşanan turizm sektörüne yönelik 2018 beklentilerini SKAL İstanbul Başkanı Bahar Birinci’ye soruyoruz.
Başkan Birinci “Turizmde gelecek yıl beklentisi, 2018 ile ilgili acentelerden ve havayolu şirketlerinden olumlu sinyaller gelmeye devam ediyor.
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının, 2018 de istenen turizm profilinin artacağı turizm gelirlerininde paralel olarak daha iyi seviyelere gelebileceği inancını taşımaktayım. Kulübümüzün çok kilit yerlerde üyelerin olmasıyla üstümüze düşen sorumluluğu her zamankinden daha fazla hissederek eski yıllardaki seviyelere tekrar getireceğimiz ve aşacağımız umudundayım.
Azerbeycan Baku SKAL Kulübü Başkanı Ahmet Can Yeşildağ ile yaptığımız kısa söyleşide  “Turizm açısından verimli geçmeyen iki senenin ardindan; ümitlerimizin yüksek olduğu 2018 yılına giriyoruz. Sadece dünyadaki siyasal ve politik gelişmelerden dolayı değil; Türk Turizmcilerinin rehavete kapılıp yeterli staretejik kararlar alınmamasından dolayı gerileyen turist rakkamlarının 2018 yılında çıkarılan dersler neticesinde tekrar güçleneceğini düşünüyorum. Bunun için çağımızın yeni trend pazarlama yöntemlerini kullanmalıyız. Bölgesel pazarlamaya daha çok önem vermeliyiz. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke; bölgesel sorunlar tüm Türkiye'de yaşanıyormuş şeklindeki algıları silmeliyiz. Tüm dünyadan turist almalıyız. Turizm çeşitlerimizi arttırmalıyız ve alternatif turizm çeşitlerimizi de güneş; kum ve denizlerimizi pazarladığımız şekilde bütçeler ayırarak pazarlamalıyız diye düşünüyorum.”dedi
TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “2018 yılının Çin’de ‘Türkiye Turizm Yılı’ ilan edilmesiyle birlikte 1.3 milyarlık dev bir nüfusa sahip olan ülkede yılda 122 milyon kişi yurtdışına çıkarken Bütün Çin Türkiye’ye gelmek istese mevcut uçuş kapasitesiyle senede ancak üçyüz bin kişi gelebilir. Çin’den Türkiye’ye uçuşların mutlaka artması lazım. 1 milyon Çinli turist hedefi ulaşılabilir bir rakam. Yeter ki ulaşım imkanı sağlansın. İki temel hususun çözümlenmesi gerekiyor. Birincisi, güvenlik algısı özelinde diplomatik ilişkilerin arttırılması, İkincisi ve biz turizmciler açısından daha önemlisi ulaşım, yani uçak sorunudur. THY’nin Pekin, Şangay ve Guangzhou gibi temel noktalara uçması önemli bir fırsat, ancak yeterli değil.
Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli yatak sayısının belediye belgeli yatak sayısıyla birlikde yatırım aşamasındaki kapasitenin iki milyona yakın seviyelerde konaklama olarak sıkıntının olmıyacağı öngörüyoruz.”dedi
Boğaziçi üniversitesi öğretim görevlisi yönetim kurul üyesi Dr. Özen Kırant Yozcu’nun akdemiysen olarak değerlendirmesi ise  “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığıyla yürütülen, her yıl üç sürdürülebilir turizm fikrine fon desteğinin yanı sıra; eğitim, planlama, teknik destek, iletişim ve danışmanlık desteği verildiği, gelecek Turizmde sloganı sektörün önemini vurguluyor. 2018’de destekleyeceği projelerde Truva Kültür Rotası (Çanakkale) Perşembe(Ordu) ve Şile (İstanbul) olması tüm Ülkeye dağılan bir turizmin işaretlerini veriyor.”dedi
yilmazparlar@yahoo.com

  

27 Aralık 2017 Çarşamba

Hitit 2017’de Havacılığın Lokomotif Gücü Oldu-Yılmaz Parlar

Hitit 2017’de Havacılığın Lokomotif Gücü Oldu

Havayolları için ürettiği yazılımlarla milyonlarca yolcunun seyahat etmesini sağlayan teknoloji geliştiricisi Hitit, 2017 yılında da büyümeye devam etti. Yeni iş ortaklıkları, ulusal ve uluslararası ödüller ve sektöre kazandırdığı yenilikçi çözümlerle verimli bir yılı geride bırakan Hitit, tüm dünyada 200 binden fazla uçuşta, 60 milyona yakın yolcunun seyahat etmesini sağladı.

Havayollarının internet ve mobil rezervasyon, biletleme, check-in, kalkış kontrol, çağrı merkezi hizmetleri gibi yolcuyla temas ettiği tüm noktalarda operasyonlarını sürdürmesini sağlayan Hitit, 2017 yılında hizmet ağını genişletti. 200 binden fazla uçuşun yolcu hizmetleri sistemleri (PSS) ve operasyonel planlamalarını yaparak 50 milyardan fazla uçuş sorgusu işleyen Hitit, geride bıraktığımız 12 aylık dönemde 60 milyona yakın biletleme işlemi gerçekleştirdi.

Türkiye’de Pegasus ve Onur Air’in yazılım ortağı olan Hitit, yurt dışında halihazırda çalıştığı havayollarına yenilerini ekledi. Almanya’dan Global GSRM, Tanzanya’dan Air Tanzanya, Fransa’dan Chalair, Nijerya’dan Arik Air ve Ürdün’den Royal Wings ile iş ortaklığı yapmaya başlayan Hitit, 2017 sonu itibariyle toplam 5 kıtada 15 farklı ülkeye yazılım ihraç eden bir konuma geldi.

Hitit’in geçtiğimiz aylarda hayata geçirdiği yeni çözümü de 2017 yılında havacılık yazılımı için önemli gelişmelerden birini oluşturdu. Havayollarının operasyonlarının her aşamasında, istedikleri bilgiye anında ve karşılaştırmalı olarak ulaşabilecekleri bir çözüm yaratan Hitit şimdiye kadar geliştirilen en kapsamlı kontrol paneli uygulamasını hayata geçirdi. Yüksek maliyet ve düşük kar marjları ile çalışan havayollarına orta ve uzun vadeli stratejik yol haritaları oluşturma olanağı sağlayan İş Performans İndeksi isimli çözüm; gelir yönetimi ve fiyatlandırma operasyonlarının mevcut performansını ölçerek, havayollarının bu alanlardaki etkinlik analizini yapıyor.
2017 Hitit’in havacılık sektörüne getirdiği yenilikler, çözüm ve hizmet kalitesinin ödüllendirildiği bir yıl oldu.  AI Global Media-Industry Insight Magazine tarafından düzenlenen Sivil Havacılık, Uzay Araştırmaları ve Savunma Ödülleri’nde Doğu Avrupa’nın En İyi Havacılık Yazılım firması seçilen Hitit, aynı zamanda İş Performans İndeksi isimli yazılım çözümüyle En İyi Havayolu Raporlama Sistemi ödülünü aldı. Ayrıca Acquisition Finance Magazine’in düzenlediği ACQ Küresel Ödülleri’nde sivil havacılık alanında “Yılın En Niş Teknoloji Firması” seçilen Hitit’in Genel Müdürü Nur Gökman da Yılın Gamechanger ödülüne layık görüldü.

Öte yandan Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin belirlendiği Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2017 Programı’nda yer alan Hitit, Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Araştırması’nda da yer alarak, bilişim alanında en fazla ihracat yapan ilk 15 firma arasına girdi.
Habertürk TV’nin Airport programına konuk olan Hitit Genel Müdürü Nur Gökman, firmanın 2017 yılı değerlendirmesini yaparken; “20 yılı aşkın süredir, alanında çok iyi yetişmiş, eğitimli mühendislerimizin yarattığı %100 yerli yazılımlarımızla yurt dışına teknoloji ihraç ediyoruz. Hitit olarak, havacılık yazılımı gibi çok niş bir alanda Türkiye’nin de teknoloji üretebilen bir ülke olabileceğini gösteriyoruz. Global holdinglerin desteklediği büyük konsorsiyumlar veya Çin gibi kapalı bir pazarın varlığına rağmen alanımızda dünyanın ilk beş şirketinden biriyiz. Gelişen ve sürekli değişen pazar şartlarına göre teknolojimizi yenileyerek, havayollarına güçlü rekabet şansı tanıyan çözümler üretiyoruz. Havayollarına bütün satış ağlarını kendi kontrolüne veren, onları sektörün yüksek maliyetli küresel dağıtım kanallarının baskısından kurtaran seçenekler sunuyoruz. 2017 yılı da bizim için yeni ortaklıkların kurulduğu, kazandığımız ödüller ve dünyanın dört bir yanındaki konferans ve etkinliklerdeki sponsorluklarımızla Hitit’in global bilinirliğini arttırdığımız bir yıl oldu.” şeklinde konuştu.
1994 yılında kurulan Hitit Bilgisayar Hizmetleri, sektörün hızla büyüyen oyuncularının en çetin ve karmaşık ihtiyaçlarını dahi karşılayabilecek düzeyde yeni nesil havayolu, havaalanı ve seyahat yazılım ürünleri ve servisleri sağlamaktadır. PAX / DCS ürünleri, rezervasyon, biletleme, check-in, yolcu kalkış kontrolü, ekip planlama ve sadakat yönetimi ihtiyaçlarını karşılarken, Crane RA, Crane CA, Crane SP, Crane OCC, Crane CREW ve Crane ALM, sırasıyla, gelir muhasebesi, gider muhasebesi, tarife planlama, operasyon kontrolü, ekip planlama, tur operatörü /charter yönetim ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Müşterileriyle kurduğu yakın ilişkileriyle tanınan Hitit, ürünleri ve servisleri ile ilgili olduğu kadar, müşteri hizmetleri konusunda da mükemmel geri dönüşler almakta ve bu geri dönüşleri daha da kaliteli ve başarılı hizmetlere dönüştürmektedir. Rezervasyon sistemleri üzerinden geçen 55 milyondan fazla yolcu ile dünya havayolu PSS (Yolcu Servis Sistemi) endüstrisinde 5. sırada bulunan Hitit, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere uzanan müşteri portföyünü hızla çoğaltmaya ve çeşitlendirmeye devam etmektedir.
yilmazparlar@yahoo.com

15 Aralık 2017 Cuma

Wire 2018 ve Tube 2018 -Yılmaz Parlar


Wire 2018 ve Tube 2018
Wire 2018 ve Tube 2018 fuar ile ilgili 12 Aralık 2017 salı günü   Ortaköy Feriye sosyal tesislerindeki basın Toplantısı düzenlendi.

Gerçekleşen Basıntoplantısına Messe Düsseldorf Türkiye Temsilcisi Demet TezulaşMesse Duesseldorf Metal ve Akış Teknolojileri Küresel Portföy Yöneticisi Friedrich-Georg Kehrer katıldılar. Wire 2018 ve Tube 2018 öncesi yapılan açıklamaya göre; "Bekleyiş yakında sona eriyor: wire ve Tube fuarları artık şekillenmeye başladı. Yaklaşık 2.600 katılımcı firma 16 – 20 Nisan 2018 tarihleri arasında tel, kablo ve boru sektörlerinin en önemli etkinliği kapsamında ürünlerini ve hizmetlerini tanıtacak. Messe Düsseldorf katılımcı ve ziyaretçileri Düsseldorf Fuar Merkezi’nde sektörlerinde dünyanın 1 numaralı fuarlarında ağırlamaya hazırlanıyor.

Dünyayı Düsseldorf’ta ağırlıyoruz: Dünyanın çeşitli yerlerinden gelecek katılımcı firmalar wire, Uluslararası Tel ve Kablo İhtisas Fuarı ve Tube, Uluslararası Boru İhtisas Fuarı kapsamında teknolojik yeniliklerini uluslararası uzmanlara tanıtacaklar. Fuarlar karşılıklı görüşmeler yapılması ve ticari bağlantılar oluşturulması açısından ideal bir platform oluşturuyor.
Tel ve kablo sanayinin lider platformunu oluşturan wire Fuarı’nın başarı öyküsü haklı nedenlere dayanıyor. Nitekim 2016 yılında fuara 53 ülkeden 1.335 firma katıldı. Bu rakam fuarın Düsseldorf’ta ilk kez düzenlediği 1986 yılından bu yana katılımcı firma sayısının üç katına yükselmiş olduğunu gösteriyor. Bunun yanısıra fuarın sergi alanı da 2014 yılına kıyasla % 2,6 oranında artarak yaklaşık 59.500 metrekareye ulaşmış bulunuyor. Fuarın küresel boyutunu kanıtlayan bir diğer hususu ise katılımcı firmaların % 75’inin yurtdışından geliyor olması oluşturuyor. Piyasanın tüm önde gelen firmaları için wire vazgeçilmez nitelik taşıyor.
Tel ve kablo sanayilerinin geleceğini hangi yenilikçi gelişmeler belirleyecek. Ziyaretçiler wire Fuarı’nda kablo üretim ve işleme makinelerindeki en yeni gelişmeler hakkında bilgi alacaklar. Ayrıca fuarda yöntem teknolojilerine ilişkin gereçler ve yardımcı malzemeler tanıtılacak. İhtisas ziyaretçileri aynı zamanda hammaddeler, özel teller ve kabloların yanısıra ölçüm, kumanda ve test tekniklerine ilişkin kapsamlı bilgi alabilme olanağı bulacaklar. Kontrol teknikleri veya diğer özel ihtisas alanlarında ne gibi yeni gelişmeler kaydedildiğini yine wire Fuarı’nda izleyebilecekler.
Fiber optik malzemelerin önemi giderek artıyor: Dünya genelinde hızlı fiber optik bağlantıların yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütülüyor. Hızlı internet altyapısının güçlendirilmesi AB Komisyonu’nun da hedefleri arasında yer alıyor.
Bu nedenle wire bu gelişen sektörün uzmanlarını fuarda buluşturuyor.
Buradaki hedefi sektörün güçlendirilmesi ve yeni potansiyellerin değerlendirilmesi oluşturuyor.
38.255 ziyaretçi geldi. En yeni gelişmeleri izlemek için ziyaretçi gönderen ülkelerin arasında Almanya, İtalya, Fransa, Belçika, Hindistan, İngiltere, İsviçre, Türkiye, İspanya, Polonya ve ABD de yer alıyordu.
wire Fuarı birçok sektör için büyük önem taşıyor, zira tüm önemli yenilikler bu fuarda tanıtılıyor. Sektöründe dünya lideri olan bu fuar elbette tel ve kablo sanayileri için vazgeçilmez niteliğe sahip bulunuyor. Fuara en fazla ziyaretçi gönderen sektörlerin başında otomotiv sanayi, demir, çelik ve demirdışı metal sanayi, elektrik ve elektronik sanayileri, yapı ve kimya sanayileri, ticaret ve zanaat sektörleri; kumanda, ayar ve kontrol teknikleri ve hizmet sektörü geliyor.
wire Fuarı’na paralel düzenlenmekte olan Tube Fuarı da sektörlerinde lider fuarlarımız arasında yer alıyor. Tube Fuarı boruların üretiminden işlenmesine ve boru ticaretine kadar uzanan tüm aşamaları kapsıyor. Bu nedenle de boru sanayi için vazgeçilmez nitelik taşıyor.
Bu gerçeği rakamlar da ortaya koyuyor: Boru İhtisas Fuarı 2016 yılında 51 ülkeden 1.280 katılımcı firma ile – 2014 yılına kıyasla % 6 oranında bir artışla – yeni bir rekora ulaştı.
Tube uluslararası düzeyde saygınlığa sahip bulunuyor: Uluslararası katılımcı firmaların oranı 2016 yılında % 75 düzeyine ulaştı. Kiralanan sergi alanı da 2014 yılına kıyasla yaklaşık % 2 oranında artarak 51.000 metrekarenin üzerine çıktı.
Bu rakamlar fuarın sektöründe dünyanın bir numaralı etkinliği olduğunu ortaya koyuyor: Nitekim düzenlenen son fuarın ziyaretçi sayısı 31.300 kişiye, yurtdışından gelen ziyaretçilerin oranı ise yaklaşık % 60’a yükseldi.
Boru sektörü için önem taşıyan herşey sergilenecek: Boru üretim makinaları, hammaddeler, boru ve aksesuarlar, proses teknolojilerinde kullanılan gereçler ve yardımcı malzemeler; ölçüm, kumanda ve ayar teknikleri, test teknikleri, çeşitli ihtisas konuları, ikinci el makinalar, ayrıca profil ve makinalar.
Demir ve demirdışı metal, plastik, fiber optik, cam, seramik, beton ve elyaf çimento borular ve bunların ticareti
Plastik borular, özellikle hafif olmaları ve korozyona ve kimyasallara karşı dayanıklı olmaları nedeniyle – tüm uygulama alanlarında giderek önem kazanıyor. Tube Fuarı da plastik boruların artan önemini dikkate alarak, bu sektördeki uzmanları biraraya getiriyor. Bu girişimle geleceğin önemli sektörünün güçlendirilmesi hedefleniyor.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen 31.304 ziyaretçi Tube 2016 çerçevesinde kapsamlı bilgi aldı. İhtisas ziyaretçilerinin geldiği ülkeler arasında Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Hindistan, İspanya, Polonya, İngiltere, Türkiye, Avusturya ve İsviçre de bulunuyordu.
Tube Fuarı birçok sektör için yenilikler hakkında bilgi sahibi olmak açısından önemli bir fırsat oluşturuyor. Nitekim fuara boru sanayi, kimya sanayi, otomotiv sanayi, demir, çelik ve demirdışı metal sanayileri, ısıtma sektörü; petrol, gaz ve su temini, yapı sanayi, elektrik ve elektronik sanayileri, ticaret ve zanaat sektörleri; ölçüm, kumanda ve kontrol teknikleri ve hizmet sektörlerinden temsilciler geliyor.
Eşzamanlı düzenlenen wire ve Tube fuarları sektörler arasında güçlü bir sinerji yaratıyor. Tek bir mekanda çok büyük bir potansiyel oluştuğunu görüyoruz: Paralel düzenlenen fuarlara 2016 yılında toplam 70.000 ziyaretçi geldi. Bunların ¾’ü Almanya dışından gelen ziyaretçiler oluşturuyordu.
Her iki fuar aynı gün tek bir biletle ziyaret edilebiliyor.
İletişim ağlarını güçlendirmek, yeni temaslar kurmak ve ticari ilişkiler başlatmak için wire ve Tube fuarları beş gün boyunca ideal olanaklar sunuyor. İki yılda bir düzenlenen wire ve Tube, 16 – 19 Nisan 2018 tarihleri arasında her gün 9.00 – 18.00 saatleri arasında, 20 Nisan günü ise 9.00 ila 16.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.
Günlük bilet 58,-- Euro ve abonman bilet 98,-- Euro karşılığında fuar girişinde temin edilebilecek. Biletler ayrıca e-bilet olarak fuarların internet sayfası üzerinden indirimli olarak satın alınabiliyor.
Katılımcı firmalar fuar salonlarına konulara göre gruplandırılarak, kolay anlaşılır bir şekilde yerleştirilmiş olacak.
Fuar merkezinin güney girişinin ve 1. fuar salonunun yenilenme çalışmaları için start verilmiş bulunuyor. Başlatılan çalışma şirket tarihindeki en iddialı projelerden birini oluşturuyor. Fuar merkezinin güney girişi için toplam 140 milyon Euro yatırım yapılacak. Yeni bina kompleksi 2019 yazına kadar tamamlanmış olacak.
Fuar merkezinin güney girişinde fuar ve kongre ziyaretçilerini 7.800 metrekare alana ve 20 metre yüksekliğe sahip yarı saydam bir çatı konstrüksiyonu karşılayacak.
Yeni inşa edilen 1. fuar salonu 12.000 metrekare alana sahip olacak ve şimdiye kadar kullanılan birinci ve ikinci salonların yerini alacak.
2017 ve 2018 yıllarındaki yapım çalışmaları süresince, bundan önce 1 ve 2. salonlarda yer alan Tube katılımcılarına 16 ve 17. salonlarda stand kurma olanağı sunulacak. Dolayısıyla Tube 2018 Fuarı 3 ila 7.0 arasındaki salonlarda ve ayrıca 16 ve 17. salonlarda gerçekleşecek. 
wire 2018 için 9’dan 16’ya kadar olan fuar salonları kullanılacak. Böylelikle ziyaretçiler  birbiriyle bağlantılı  fuar salonlarına geçerek fuar turu yapabilecekler.
Elverişli ulaşım bağlantıları Messe Düsseldorf’a kolaylıkla ve doğrudan ulaşabilme olanağı sunuyor. Havalimanının fuar merkezine yakın olmasının yanısıra, yine fuar merkezi yakınında şehirlerarası trenlerle ulaşılabilen iki tren istasyonu yer alıyor. Bunların yanısıra fuar merkezindeki Arena/Messe Nord istasyonu da doğrudan şehiriçi ulaşım ağına bağlı bulunuyor.
Kendi araçlarıyla gelecek ziyaretçi ve katılımcılar için fuar merkezinde 20.000 araçlık bir otopark hizmet veriyor. Dört farklı girişten fuar merkezine hızlı bir şekilde ulaşılabiliyor.
Tel, kablo ve boru sektörleri için dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlemekte olduğumuz fuarların temel özelliğini bölgesel talepleri ve tercihleri gözönünde bulundurarak, katılımcı ve ziyaretçilere yakın olmak oluşturuyor. Böylelikle uluslararası ihtisas fuarları, düzenlendikleri bölgenin özellikleri dikkate alınarak, sektörlerin gereksinimleri doğrultusunda tasarlanıyor.
Tel, kablo ve boru sanayileri için dünya genelinde şu ihtisas fuarlarını düzenleyeceğiz:
2017 ve 2019 yıllarında wire Russia ve Tube Russia, wire South America, Ekim 2017’de Brezilya/Sao Paulo’da TUBOTECH; Eylül 2018’de Shanghai’da wire China ve Tube China; Kasım 2018’de Mumbai’de wire India ve Tube India, Eylül 2017’de Tayland/Bangkok’ta wire Southeast Asia ve Tube Southeast Asia ve – bir işbirliği projesi kapsamında – Aralık 2017’de Tahran’da düzenlenecek olan Iran Wire.
wire ve Tube fuarlarımız artık dünyanın her yerinde saygınlık kazanmış bulunuyor. Zaten gerek katılımcı firma gerekse ziyaretçi sayıları da bu gerçeği kanıtlayıcı nitelik taşıyor."Bilgileri verildi
 Tel, kablo ve boru sanayileri geleceğe yönelik iyimser beklentiler içinde bulunuyor. Dünya pazarlarında yatırımların artış eğilimi göstermekte olması, çelik sanayinde olumlu bir ortam yaratıyor.

Dünyanın sektörlerinde lider fuarları wire, Uluslararası Tel ve Kablo İhtisas Fuarı ve Tube, Uluslararası Boru İhtisas Fuarı
16 – 20 Nisan 2018 tarihleri arasında Düsseldorf Fuar Merkezi’nde sektörlerindeki yenilikçi teknolojileri, yeni makine ve tesisleri, ayrıca ürün ve hizmetleri tanıtacaklar.

Beş gün sürecek olan bu fuarlarda sektörlerinde belirleyici rol oynayan 2.600 firma 16 fuar salonunda net 110.000 metrekarelik alan üzerinde buluşacak. Fuarlara yaklaşık 70.000 uluslararası ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Böylelikle Düsseldorf ihtisas fuarları sektörlerinin 1 numaralı fuarları olduklarını bir kez daha kanıtlamış olacaklar.

Wire 2018 fuar merkezinin 9 ila 16. salonları arasında ve geçici 18. salonda gerçekleşecek: Fuarda tel üretiminde ve tellerin işlenmesinde kullanılan makine ve tesisler, yöntem tekniklerine ilişkin alet ve yardımcı malzemeler, ayrıca hammadde çeşitleri, özel teller ve kablolar sergilenecek.

Fuarda ayrıca ölçüm, kumanda, ayar ve test teknikleri alanındaki yenilikler tanıtılarak, özel ihtisas konuları da ele alınacak.

Gelecek fuarda fiber optik kablolara her zamankinden daha fazla ağırlık verilecek. Böylelikle Messe Düsseldorf fiber optik kabloların enerji sanayinde, yapı ve iletişim sektörlerinde yaygınlaşan kullanımına yanıt vermiş olacak.

Tel, kablo ve fiber optik kablo makineleri 9 ila 13. salonlar arasında ve 16. salonda, şekillendirme teknikleri (Fastener Technology) ise 15. salonda sergilenecek. Hasır kaynak makineleri (Mesh Welding) ve yay üretim teknolojileri (Spring Making) ise 13. salonda yer alacak.

wire Fuarı’nda İtalya, Belçika, Fransa, İspanya, Avusturya, Hollanda, İsviçre, Türkiye, İngiltere, İsveç ve Almanya’dan gelen firmaların geleneksel olarak güçlü bir şekilde temsil edildiklerini görüyoruz. Denizaşırı olarak da ABD, Güney Kore, Tayvan, Hindistan ve Çin’den yoğun katılım bekliyoruz.

Tube 2018 fuar merkezinin 3 ila 7.0 numaralı salonları arasında, ayrıca 16 ve 17. salonlarda ve kısmen de geçici 18. salonda gerçekleşecek. Boru üretim ve işleme makineleri ve tesisleri, hammaddeler, boru ve boru aksamları, ikinci el makineler, yöntem tekniğine ilişkin aletler, yardımcı malzemeler; ölçüm, kumanda, ayar ve test teknikleri fuarın ana konuları arasında yer alıyor.

Fuarın programını boru hatları ve OCTG-teknolojisi, profil ve makineler ve plastik borular (Plastic Tubes) tamamlayacak. Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen yoğun talep nedeniyle önümüzdeki fuarda da Çin grup katılım standı kurulacak. 16. fuar salonunda yer alacak pavyonda „Meet Chinas Expertise“ sloganı altında tel, kablo ve boru sanayilerinden gelecek Çin firmaları temsil edilecek.

Boru aksamları 17. salonda sergilenirken, boru ticareti ve boru üretimi konuları fuarın 3 ve 4. salonlarında yer alacak. 5. salon ise boru şekillendirme tekniklerine ayrıldı. Makine ve tesisler ve boru işleme makineleri 6 ve 7a salonlarında görülebilecek. Profil ve plastik borular ise 3 ila 7.0 numaralı salonlar arasında ve 16 ve 17. salonlarda sergilenecek.

Tube Fuarı’nda da katılımcı ülkelerin başında İtalya, Hollanda, İspanya, Türkiye, Fransa, İngiltere, Avusturya, İsviçre, Polonya ve Almanya geliyor. Denizaşırı ülkelere baktığımızda ise katılımcı firmaların büyük bölümünün Hindistan, ABD, Çin ve Güney Kore’den geldiğini görüyoruz.



yilmazparlar@yahoo.com

11 Ağustos 2017 Cuma



Otelcilere Çağdaş Pazarlama 
İstanbul Otelciler Platformu (ISTOTEP)  9 Ağustos 2017 Çarşamba Günü The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürü Cantekin Temizer'in⁩ ev sahipliğinde  EXPEDIA workshop organizasyonu gerçekleştirdi.  
.
Başkanlığını Barış Türer’in yaptığı İstanbul Otelciler Platformun Radisson Blu Pera Hotel de ilki düzenlenen "Workshop Serilerin ikincisi Expedia" adıyla gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Duayen Turizmci Ali Güreli yaptı.
80’lerde inşaatla başlayıp 90’larda otel işine giren ve sektöre demir atan Ali Güreli  1983-1987’de Sabancı Grubu Temsa’da 3 yıl görev yaptığını, 1990 başında Marmara Grubu ile birlikte The Marmara’yı Akkor Grubu’ndan devraldıklarını böylece sektöre girdiğini, The Marmara Deneyimi, uzun yıllar Turistik Otelciler Birliği’nin Başkanlığını yaptığını, bu dönem içinde TURSAB ile Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayını oluşturduklarını, Böylece Kongre turizmi başlattıklarını, 2004 yılında Nişantaşı Turizm A.Ş.’yi kurduğunu, 2005 yılında Sofa Otel’in yatırımına başladıklarını bir solukda özetledi.
Ali Güreli, Sorunların fırsatları birlikde getirdiğinin altı kalın çizdikden sonra Yapılacak işde mutlaka fark yaratılmasını her sektör gibi otelcilikde de bunun böyle olmasını vurgulayan sözleriyle turizmi çevreleyen açılımları yaptı.
EXPEDIA Bölge ve Eğitim Sorumluları kendi kuruluşların profilini çizdikden sonra, Turizmde, dijital mecraların önemi giderek artmakta olduğunu yeni ihtiyaçların doğması yeni çözümleri de beraberinde getirmesi, Otelcilerin dijital mecralarda varlık gösterebilmesinin ilk adımı web sitesinin gereğini açıkladılar. Böylelikle ziyaretçilerin rezervasyonlarını yapma ihtiyacını karşıladığını, online satış kanalı web sitesine entegre edilmesiyle, oteli inceleyen müşterinin, Diğer satış alanları, sosyal medya kanalları ve Booking, Agoda, Expedia gibi kuruluşlarla birlikde otel odaların eş zamanlı satabileceği platform olduğunu belirtdiler.
Ekibin strateji ile hızlı hareket eden modern pazarlama yardımcı olabileceklerini nasıl yürümek ye kadar her konuda, Gelişmekte olan teknolojinin fırsatları kadar zorluklar taşıdığından ölçme zorluğundan geleceğe uygun pazarlama ekibiyle daha etkin rehberlikle istenen potansiyele ulaşım sağlıyacaklarını anlatdılar.   
The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürü Cantekin Temizer 30 yıla yakın mesleki hayatında Swiss Otel-Hilton, Intercontinental, Ritz Carlton, Meptur, Dorak Holding, Figür MICE gibi yerlerde çalışmalarından sonra  The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürlüğüne gelişini kısa bir anekdotla Ali Güreli ile görüşmelerini anlatdı.
Turizmde istediğimiz hak etdiğimiz yerde olmamızın çözümlerini sıraladıkdan sonra markalaşmamızın şart olduğunu olumsuz olaylarla kriz yaşayan sektörün aldırmadan sebat içinde yoluna devam etmesi gereklerini izah etdi. 
İstanbul, Taksim merkezli olarak 2015 tarihinde kurulan İstanbul Otelciler Platformu (ISTOTEP) "Workshop Serileri 2 / Expedia" organizasyonun kapanış konuşmasını İstanbul Otelciler Platformu Başkanı Barış Türer yaptı. Tüm katılımcılara sponsorlara eğitim veren kuruluşa teşekkür etti. Eğitim Workshop devam edeceğini Turizm Sektörü faaliyet alanının temelini oluşturan otelcilik kolunun gelişimine fayda sağlıyacaklarını söyledi.

Göze çarpan sponsor standlardan Mira Gıda ortağı Ülkü Kahraman Houssein ile Mümessili oldukları Caffe Vergnano hakkında söyleşimizde 1882 yılından itibaren markalaşmış çeşidine Türk kahvesini ekleyerek her çeşit kahve ürettiklerini öğreniyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Mayıs 2017 Cuma

Emirates, 2017 İş Seyahat Ödülleri’nde “Dünya Çapında En İyi Havayolu” Seçildi-Yılmaz Parlar

Emirates, 2017 İş Seyahat Ödülleri’nde
 “Dünya Çapında En İyi Havayolu” Seçildi

Emirates, 2017 İş Seyahat Ödülleri’nde “Dünya Çapında En İyi Havayolu” da dahil olmak üzere 4 ayrı ödül kazanarak başarılarına bir yenisini ekledi.

Yolcu beklentilerinin ötesinde sağladığı mükemmel hizmet alanında kendini sürekli geliştiren Emirates, çalışmalarının karşılığını, Orta Doğu İş Seyahat Ödülleri 2017’de 4 ödül kazanarak aldı.


Seyahat endüstrisinin önemli yöneticilerinin katıldığı törende Emirates, “Dünya Çapında En İyi Havayolu” ödülünü aldı. Emirates aynı zamanda; “En İyi First Class, En İyi Yolcu Sadakat Programı ve En İyi First Class Lounge” sahibi havayolu olarak da ödüllendirildi. 

Emirates Başkan Yardımcısı ve Operasyon Sorumlusu Adel Al Redha, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada: “Yolcularımız, markamızın kalbinde yer alıyor. Yolculuklarının her bir adımındaki ürünleri düzenli olarak kontrol ederek daha iyi bir müşteri deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Hatırlanmaya değer bir deneyim sunmak; yeni ürünler geliştirmek, kişisel bir temas ve sıcak bir karşılama sunmak ile ilgili... Bunun yanı sıra, Skywards ödülümüz, ayrıcalıkları ve avantajları sayesinde Emirates yolcularına sunduğu değer ile programın endüstri lideri olma konumunu pekiştiriyor. Orta Doğu İş Seyahat eleştirmenleri tarafından bu çabalarımızın takdir görmesi bizim için onur verici. Ekibime teşekkür ediyorum ve bu ödülü, tüm başarılarımızın arkasında yer alan çalışkan ekibimize armağan ediyorum” dedi.


Emirates, düzenli olarak ürünlerini geliştirmeye ve hizmetlerini iyileştirmeye yatırım yapıyor. Geçtiğimiz yıl havayolunun iyileştirdiği hizmetler arasında; yeni tasarım Business Class koltuklar, First ve Business Class yolcularına yönelik yeniden tasarlanan bakım kitleri, çevreci sürdürülebilir battaniyeler, Economy Class yolcuları için interaktif kitler ve genç yolculara sunulan yer aldı. Havayolu aynı zamanda 2,600’den fazla kanal seçeneğine sahip ice ile uçak içi eğlence sistemine öncülük etmeye de devam ediyor.  

Yer hizmetlerinde ise Emirates, Dubai Uluslararası Havalimanı B Bölümünde yer alan Business Class Dinlenme Salonu yenilemesi için 11 milyon dolardan fazla yatırım gerçekleştirdi ve Cape Town Uluslararası Havalimanı’ndaki en yeni Emirates Lounge  açılışı ile dinlenme salonları küresel ağını genişletti.

Havayolunun sadakat programı Emirates Skywards’ın geçen yıl hizmete sunduğu Cash+Miles, üyelik sınıfı fark etmeden, yolcuların nakit ve Skywards Millerini birlikte kullanarak bilet almasını sağlıyor. Emirates’in sunduğu “Her ziyaret başına ödemeli” lounge erişimi de Emirates Skywards üyelerinin ve onların Emirates ile seyahat eden misafirlerinin, havayolunun Dubai ve diğer havalimanlarındaki First ve Business Class Lounge’larından faydalanabilmesini sağlıyor.

Kurumsal yolcular için sunulan yenilenmiş Emirates Business Rewards programı, Millerin kolay kullanımı ve son dakika rezervasyonlarda bile gerçekleştirilebilen sınıf yükseltme gibi önemli avantajlar sağlıyor.


Bugün Emirates Skywards, Easyjet ve Qantas stratejik ortaklıkları da dahil olmak üzere, küresel seyahat noktalarında dünyanın en büyük ağına üyelik erişimi sağlayan 14 iş ortağına sahip. Programının aynı zamanda tüm dünyada 20,000 oteli kapsayan 24 ortaklığı da bulunuyor. 

Bu ayın başında Emirates, TripAdvisor Travellers’ Choice Ödülleri’nin havayolu kategorisinde ‘Dünyanın En İyi Havayolu’ seçildi. Ödül, Emirates’in TripAdvisor’da son on iki ayda aldığı binlerce yoruma dayanarak verildi. Emirates tüm bu süre içerisinde sektörde en pozitif şekilde değerlendirilen havayolu oldu. 
Dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Emirates, yolcularını altı kıtada, 83 ülkede 155 destinasyona taşıyor. 259 adet geniş gövdeli Airbus ve Boeing uçakla faaliyet gösteren Emirates’in toplam değeri 108 milyar doların üzerinde 219 uçak siparişi bulunuyor


yilmazparlar@yahoo.com

26 Mart 2017 Pazar

Türkiye'de Marka Olmak-yılmaz Parlar


Türkiye'de Marka Olmak

Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin oluşturduğu MKG'nin Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ile düzenlediği "Türkiye’de Marka Olmak" başlıklı çalıştayda, "21. Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünler" isimli raporun sonuçları açıklandı.

 Marka Koruma Grubu (MKG), Türkiye’de kaçak, sahte ve taklit ürün ticaretinin ulaştığı boyuta ilişkin raporu açıkladı. Raporda kaçak, sahte ve taklit üründe Çin’in ardından dünya 2'ncisi olan Türkiye’nin yıllık vergi kaybının 7,2 milyar dolar olduğu bildirildi.
Namık Kemal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit İzmen’in OECD endekslerini kullanarak hazırladığı raporda, Türkiye’deki kayıt dışı ticaretin boyutu gözler önüne serildi. 
Raporda, Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün piyasasının büyüklüğü yaklaşık 17,2 milyar dolar, devletin kaçak ticaret nedeniyle uğradığı vergi kaybının ise yaklaşık 7,2 milyar dolar olduğu bildirildi.
Rapora göre Türkiye, dünyada en çok sahte ürün ele geçirilen ülkeler sıralamasında Çin’in ardından ikinci sırada yer alıyor. Taklit ve sahte ürün piyasasında ilaçta Hindistan, gıdada Mısır, parfüm ve kozmetikte Türkiye’nin adı öne çıkıyor. Kaçak, sahte veya taklit ürün kullananların yüzde 78’i, sahte ürün sitesinde buldukları ürünler yüzünden markayı suçluyor. G20 ülkelerinde her yıl sahte ürünler yüzünden 3 bin kişi hayatını kaybediyor. 

MKG Sözcüsü Ali Ercan Özgür, raporun sonuçlarının tartışıldığı paneldeki konuşmasında, teknolojideki gelişmeler ve makro ekonomik politikalar gibi etkenlerin taklit ve kaçak ürün piyasasında artışa yol açtığını belirtti.
Özgür, şunları kaydetti:

"Ülkemizde sahte, kaçak ve taklit ürünlerin yarattığı pek çok sorun var. Yasa dışı ticaret nedeniyle devletin uğradığı vergi kaybı 7,2 milyar dolar. Çalışmalara göre böyle bir kayıp, 90 bin kişilik istihdama ya da 6 tane İstanbul-Ankara arasındaki hızlı tren projesine denk geliyor. Yani kaçak olmasaydı, 6 tane daha hızlı tren projesi yapılırdı. Ülkemizde taklit, kaçak ve sahte ürünlerle mücadelede etkili sonuçlar almak için yapılacak çok şey var. Raporda da altı çizildiği gibi yasal düzenlemelerin yanı sıra cezaları daha caydırıcı hale getirmek gerekiyor. Bunun yanı sıra yetkili merciler, hak sahipleri birlikleri ve diğer paydaşlar arasında etkili diyalog ortamını oluşturmamız şart. Orjinal üreticinin ve tüketicinin desteklenmesine yönelik programların artırılması, arz ve talebi şekillendiren toplumun bilinçlendirilmesi için çalışmalar yapılması büyük önem taşıyor. Kaçak, sahte ve taklide karşı kolluk kuvvetleri arasındaki iş birliğinin iyileştirilmesinin yanı sıra fikri mülkiyetle ilgili idari ve teknik kapasite oluşturma faaliyetleri de önceliğimiz olmalıdır."


 Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu da, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında kayıt dışı rekortmeni olduğunu vurgulayarak, "Bugün, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında bulunan, gücünü üretimden ve nitelikli genç iş gücünden alan, 350 milyar dolardan fazla dış ticaret hacmi olan Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline yürekten inanıyoruz. Ancak Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilmesinin tek yolu, yüksek katma değerli üretimden ve bu topraklardan küresel markalar çıkarmaktan geçmektedir. Hak ettiğimiz yere de küresel markaların taklitlerini yaparak ulaşamayacağımız ortadadır. Öncelikle zihinsel bir değişim ve dönüşüm şarttır." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri Odası (İSMMMO) Başkanı Yücel Akdemir ise marka meselesinin ekonominin en ciddi sorunlarından biri olduğunu ve bu sorundan dolayı İSMMMO'nun adını bile tescil ettirmek zorunda kaldıklarını ifade etti.​
Türkiye’de büyüklüğü 17,2 milyar dolara ulaşan kaçak, taklit ve sahte ürün pazarının vergi kaybıyla da ülkeye zarar verdiği görülüyor.

Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin oluşturduğu Marka Koruma Grubu ve Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’de Marka Olmak” çalıştayında açıklanan  rapora göre kaçak, sahte ve taklit üründe Çin’in ardından dünya 2’ncisi olan Türkiye’nin yıllık vergi kaybı 7,2 milyar dolar (yaklaşık 26 milyar TL)


İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri Odası (İSMMMO) Hizmet ve Kültür Binası’nda 23 Mart 2017 tarihinde düzenlenen çalıştayın açılışında; Marka Koruma Grubu Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, İSMMMO Başkanı Yücel Akdemir ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu konuştu.


Ekonomi Gazetecileri Derneği üyesi Çetin Ünsalan moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Türkiye’de Marka Olmak’ başlıklı panelde ise Namık Kemal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit İZMEN, “21.Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünlerin Ticareti” başlıklı raporunu ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Rapor, Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretinin bugün ulaştığı seviyenin yanı sıra ülkedeki yarattığı istihdam sorunun büyüklüğü ve Türkiye’nin en çok sahte ürün ele geçirilen ülkeler arasındaki konumunu da içeriyor. Panelde öte yandan Marka Koruma Grubu Sözcüsü Ali Ercan Özgür, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz ve Güvenilir Ürün Platformu Sözcüsü Mert Demircioğlu konuşmacı olarak yer aldı.

Demircioğlu, yolda satılan zeytinyağlarından rastgele aldıkları 18 numunenin incelenmesinde, testler sonucunda 16’sının zeytinyağı çıkmadığı örneğini vererek, güvenli ürünün maddi açıdan da, sağlık bakımından da üzerinde durulması gereken kritik bir konu olduğunu söyledi.


Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı M. Bülent Deniz ise, yüzde 100 Türkiye kampanyası başlattıklarını ve ürettiği katma değerin yüzde 51’ini ülkemizde bırakan firmaları yerli malı kabul ettiklerini vurguladı.


Panelin açılış bölümünde yaptığı konuşmada İSMMMO Başkanı Yücel Akdemir, “Çok konuşulmayan bir konu olsa da bu marka meselesi ekonominin en ciddi sorunlarından biridir. Bu sorun Türkiye’de o kadar ciddi boyutlara geldi ki biz odamızının adını bile tescil ettirmek zorunda kaldık. Bu noktada böyle çalışmalar çok önemlidir. Emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak ise “Çalıştayımızda öncelikle Türkiye’nin en önemli kurumlarından ikisi TÜRKONFED ve İSMMMO’nın desteğini almış olmak çok önemli. Buradaki birlikteliğimizi tüm Türkiye’deki meslek örgütlerine, iş dünyasına yaymak ve çözüm üretmek gerekiyor. 2000'li yılların başında kayıt dışı ekonominin belini kırmak  için bir çalışma yapılmıştı , o dönemden bu zamana dek kayıt dışı ekonominin oranı maalesef çok eksilmedi. Hepimiz özellikle bununla mücadele ediyoruz. Bu alanda bizi kimin hırpaladığını da bu gibi toplantılarda yürüttüğümüz akılla bulacağız” şeklinde konuştu.

 Marka Koruma Grubu Sözcüsü Ali Ercan Özgür, “Bugün yayınladığımız raporun kararını üç sene önce aldık. Raporumuzda farklı paydaşların görüşlerini alarak bir ortak akıl yakalamaya çalıştık. MKG 300’ün üzerinde markayı temsil eden, büyük istihdam yaratan ve Türkiye’nin 81 iline dokunan bir grup. Markalaşma sürecinde en çok ihtiyaç duyulan şey bilgi. Biz de bu raporla Türkiye’de markayı tartışırken bilgi üretmeyi amaçladık. Öte yandan bilgi üretirken kayıp-kaçakla ilgili de farkındalık yaratmayı hedefledik.”

Son olarak TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Ülkelerin rekabeti, esasında firmalarımızın rakipleriyle rekabetinden geçiyor. Firmalarımız rekabet avantajlarını en üst noktaya çıkaracak yeterli teknik altyapı ve yeni teknolojilerin yanı sıra kurumsal yönetişim anlayışı, markalaşma, kayıt dışı ekonomi, taklit, sahte ve kaça ürünler gibi birçok konuda sorunlar ve sıkıntılar yaşıyor. Haliyle bu sıkıntılar ülkemizin rekabet ligindeki yerini ve konumunu da yakından ilgilendiriyor. Bugün gerçekleştirilecek çalıştay, dünya ekonomilerinin her geçen gün büyüyen sorunlarının başında gelen “taklit, sahte ve kaçak ürün ticareti”ni Türkiye açısından ele alması açısından önemsediğimiz ve TÜRKONFED olarak da destek verdiğimiz bir çalıştay. Bu çalıştay serilerinin üyemiz olan Türkiye’nin her bölgesinde yaygın olarak temsil edildiğimiz 25 federasyonumuzun da kendi illerinde gerçekleştirmesi noktasında da birlikte çalışma kararlılığımızı buradan sizlerle paylaşmak isterim” dedi.


yilmazparlar@yahoo.com